Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21516 E. 2014/27352 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21516
KARAR NO : 2014/27352
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2013/434-2014/464

Davacı, yetim aylığını kesen Kurum işleminin iptali ile yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının maaşını kesen Kurum işleminin iptali ile davacıya kesilen maaşın yeniden bağlanması, birleşen davada itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşmanın 24/06/2014 tarihli oturumunda tefhim edilen hüküm sonucu ile ” Kurum işleminin iptali ile kesilen yetim aylığının yeniden bağlanmasına ” karar verildikten sonra, davacı vekilinin tavzih talebi üzerine tavzih kararı ile yeniden kısa karar oluşturularak bu defa “birleşen itirazın iptali davasının reddine” karar verilerek kısa karara ekleme yapılmış olup, bu hususlar gerekçeli kararın hüküm sonucu kısmında aynen tekrarlanmıştır.
Hükmün tavzihi HMK 305. (HUMK.nun 455.) maddesinde düzenlenmiş olup, tavzih yoluyla bir hükmün anlaşılamayacak biçimde bulunması veya açıklıkla anlaşılamaz ve çelişik fıkralar taşıması durumunda, hükümdeki gerçek anlamı meydana çıkarmak amacıyla başvurulan yasal bir yoldur. Hükmün tavzihi yoluyla, hükümle tanınmış haklar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilmesi ve değiştirilmesi de olanaksızdır.
Somut olayda, birleşen dava yönünden kısa kararda hüküm bulunmadığı halde tavzihle itirazın iptali davasının reddine karar verilerek ekleme yapılması ve böylece yeni bir hüküm oluşturulması hatalıdır. Hakim hükmü vermekle o davadan elini çekmiş olur ve yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmü hiçbir biçimde değiştiremez. Tavzih gerekçesiyle verilen hüküm fıkrasında değişiklik yapamaz ve daha önce verilen kararın dışına çıkılacak biçimde, taraflardan birinin sorumluluğunu azaltamaz veya artıramaz.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itiraz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 15/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.