Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21419 E. 2015/15745 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21419
KARAR NO : 2015/15745
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ : Safranbolu Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/203-2014/47

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işyerinde 10.10.2001 tarihinden itibaren her yıl on iki ay boyunca ayda otuz gün çalıştığı halde 31.05.2002-10.09.2002; 31.05.2003-14.09.2003; 30.06.2005-20.09.2005; 01.07.2006-06.09.2006 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesi ile reddine dair karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinden davacı adına 10.10.2001 tarihinden itibaren bir çok işe giriş bildirgesinin verildiği, 10.10.2001-31.05.2002; 10.09.2002-31.05.2003;14.09.2003-30.06.2005;20.09.2005-01.07.2006;6.09.2006-15.03.2010 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, davacının işbu davadaki talebinin bildirim yapılan dönemlerin arasındaki tarihlerde de çalıştığının tespitine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi gereği hizmet tespitine ilişkin bu tür davaların 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmektedir. Aynı maddede; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür.
Somut olayda; davacının çalışmasının talebi gibi 10.10.2001 tarihinden itibaren kesintisiz olarak devam ettiği kanıtlandığı takdirde hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyecektir. Yapılacak iş, işin esasına girilerek, çalışmanın kesintisiz devam ettiğinin ortaya çıkması halinde hak düşürücü sürenin geçmeyeceğini göz önünde bulundurarak, anılan çalışmanın blok halinde gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmak, bunun için ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hiç bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.