Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21262 E. 2014/23823 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21262
KARAR NO : 2014/23823
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2010/235-2013/61

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/11/1984-01/01/1988 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 1.11.1984-1.1.1988 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden;davalı işyerinden davacı adına 1.11.1984 tarihli işe giriş bildirgesinin süresi içinde Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği,davacı adına Kurum’a davalıya ait 37318 sicil numaralı işyerinden sigortalı hiznet bildiriminde bulunulmadığı,tespite konu dönemde başka bir işyerinde sigortalı çalışmasının bulunmadığı,davacının 9.9.1985-3.3.1987 tarihleri arasında askerlik görevini ifa ettiği,Çarşamba vergi dairesinin cevabi yazısına göre davalı şirketin Ankara Mithatpaşa vergi dairesine kayıtlı mükellef olduğu,1984 yılı Temmuz ayında şubenin mükellefiyetsiz tescilinin ,1986 yılında terkinin yapıldığının bildirildiğiÇarşamba Belediyesinin cevabi yazısına göre ise davalı şirketin belirtilen tarihlerde Belediye sınırları içerisinde faaliyetinin bulunmadığı ve davacının çalıştığını iddia ettiği inşaat işlerinin dava dışı Z.. A..-Yapı Su işleri İnşaat imalat ltd.şti tarafından yaptırıldığı,Sıhhıye Sosyal Güvenlik Merkezince tespite konu dönem bordrolarının gönderilemediği,komşu işyeri araştırmasında komşu işyeri tanığı tespit edilemediği,dinlenen davacı tanıklarınca davacının çalışmalarının kısmen doğrulandığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; tanık olarak dinlenen A.. T..’ın 3731… sicil numaralı davalı işyerinde 25.10.1984-31.1.1985 tarihleri arasında sigortalı çalışması bulunduğundan,bu tanığa ait hizmet döküm cetvelinin eklenerek ,davalı işverenin Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan diğer bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, titizlikle SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ,davalı şirkete ve dava dışı Z.. A..-Yapı Su işleri İnşaat imalat ltd.ştine ilişkin kayıtları ticaret sicil müdürlüğünden getirtip ile her iki şirket arasında organik bağ olup olmadığını araştırmak , Mithatpaşa Vergi dairesinden davalı şirketin mükellefiyet durumunu araştırmak, davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı yanın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.