Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/21207 E. 2014/23607 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21207
KARAR NO : 2014/23607
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Serik 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2009/581-2013/527

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 01.05.2006 – 01.07.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı … Un ve Unlu Mamül Gıda Pazarlama Ltd.Şti.’nde hamur ustabaşısı olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyeri tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, davacının 10.03.2006 – 30.05.2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının dava dışı O.. K.. Gıd.Un.Mam. Ltd.Şti.’nden bildirildiği, bordro tanığı olarak dinlenilen O.. G..’in dava dışı O.. K.. Gıd. Un.Mam.Ltd.Şti.’nde çalışması bulunduğu ve davalı şirkette 2006 yılı son aylarında çalışmaya başladığını, 1 ay çalıştığını beyan ettiği, dava dışı O.. K.. Gıd. Un.Mam. Ltd.Şti.’nde geçen 3 aylık çalışmasının davalı Kurum’a bildirildiği, yine davacı tanıklarının da bu dava dışı şirkette çalışmaları bulunmasına rağmen davalı şirkette çalıştıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı ve çalışmaların hangi işveren nezdinde geçtiği hususlarında mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; bordro tanığı ve davacı tanıklarının dava dışı O.. K.. Gıd. Un.Mam. Ltd.Şti.’nde geçen çalışmaları bulunduğu, dosya kapsamına göre ise davalı şirkette herhangi bir çalışmalarının bulunmadığı göz ardı edilerek davalı şirket ile dava dışı O.. K.. Gıd. Un.Mam. Ltd.Şti.’nin aralarında hukuki ve fiili bağ bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı şirketin dönem bordrolarını davalı Kurum’dan isteyerek bordrolarda adı geçen çalışanlar arasından re’sen seçilecek kişileri bordro tanığı olarak dinlemek, ilgili ticaret sicil müdürlüğünden davalı şirket ile dava dışı O.. K.. Gıd. Un.Mam. Ltd.Şti.’nin kayıtlarını isteyerek aralarında hukuki ve fiili bağ bulunup bulunmadığını tespit etmek, davalı Kurum’dan istenilen davalı şirketin sicil dosyasında dava dışı O.. K.. Gıd.Un.Mam.Ltd.Şti.’ne ait bilgilerin de bulunduğunu belirterek davalı Kurum’dan her iki şirket arasında bağ bulunup bulunmadığını sormak, davalı şirketin davalı Kurum tarafından gönderilen sicil dosyasında şikayet dilekçesi bulunan A..Y.. isimli kişi ile bu kişinin muhasebeci olarak bildirdiği kişiyi dinleyerek davacının çalışmaları ve her iki şirketin arasındaki bağ hususlarında bilgileri bulunup bulunmadığını sormak, hamur ustası olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerindeki çalışmalarına ilişkin olarak sağlık muayenesi yapılıp yapılmadığını ve yapılmış ise hangi işveren tarafından belgelerinin düzenlendiğini belediye, il-ilçe sağlık müdürlüğü gibi kuruluşlardan sormak ve böylece toplanan delilleri değerlendirerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.