Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20961 E. 2014/25334 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20961
KARAR NO : 2014/25334
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2010/392-2013/204

Davacı, davalılrdan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, sigortalılık başlangıç tarihinin 14/08/1984 tarihi olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı,14.8.1984 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından 506 sayılı Yasa’nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; ” Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınarak; davanın kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına ilk işe giriş bildirgesinin 14.8.1984 tarihli olup 0134020 sicil numaralı Çubuk Şehiriçi Telgraf şebekesi-Ç.. M.. kanalı ile Kuruma 12.09.1984 tarihinde intikal ettirildiği, işyerininfaaliyet alanının kanal kazma işine yönelik olup, 14.8.1984 tarihinde 506 Sayılı Yasa kapsamına alınıp 31.12.1984 tarihinde anılan yasa kapsamından çıkarıldığı,dinlenen tanıkların bordro tanığı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Eski adı PTT Genel Müdürlüğü olan kuruluş 10.06.1994 tarih ve 4000 sayılı Kanunla Türk T.. AŞ ve TC Posta İşletmeleri Genel Müdürlüğü olarak iki ayrı tüzel kişiliğe ayrılmıştır.Kuruluş adı daha sonra 4502 sayılı Yasa ile Posta ve Tegraf Teşkilatı (PTT) Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir.
4000 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile 406 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 1.maddeye göre Kuruluşun telekomünikasyonla ilgili hizmetlerini yürüten personeli ile taşınır ve taşınmaz malları, her türlü araç, gereç ve cihazları, hak ve alacakları ile borçları Türk T.. A.Ş ye devredilmiştir.
Davacının tespite konu çalışmasının geçtiği iddia edilen tarihte işveren sıfatı bulunan PTT Genel Müdürlüğü’nün sonradan iki ayrı tüzelkişiliğe ayrılması ve telekomünikasyonla ilgili hizmetlerini yürüten personelin de hak,alacaklar ve borçlar gibi varlıkların Türk T.. A.Ş’ye devredilmesi nedeniyle davacının yaptığı işin Türk T.. A.Ş.’ne ait bir iş olduğundan mahkemece temsilcide hata olduğu kabul edilerek, davacıya Türk T.. A.Ş.yi taraf haline getirebilmesi için uygun mehil verilmesi ve sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davada husumetin kime yöneltileceği sağlıklı bir biçimde belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün sair yönler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan PTT Genel Müdürlüğü’ne iadesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.