Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20809 E. 2015/16544 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20809
KARAR NO : 2015/16544
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2011/1474-2014/210

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/01/1996-14/11/20111 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 14.11.1996-22.05.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği, davalı işyerinden davacının bildirilen hizmetinin olmadığı, dava döneminde davacının dava dışı İsmail Bozeyoğlu adına tescilli 346808 sicil numaralı işyerinden 10.09.1986-08.05.2011 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri spor kulübü olup bir dernektir. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kuruma bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir. 
Somut olayda, davacının ihtilaflı dönemde dava dışı işyerinden bildirilen çalışması olmasına rağmen hüküm kurulurken bunun dikkate alınmaması, davalı spor kulübünün hangi tarihte faaliyete geçtiğinin resmi kurumlardan sorulup tespit edilmemesi, davacının dava dilekçesinde belirli gün ve saatlerde çalıştığını beyan etmesine, bir kısım tanıkların davacının günün belirli saatlerinde çalıştığını ifade etmesine rağmen bu husus yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, davalı spor kulübünün hangi tarihten itibaren faaliyete geçtiğini, hangi tarihe kadar faal olduğunu ilgili Gençlik ve Spor Müdürlüğünden sormak, davalı spor kulübü ile davacıya ilişkin evrakların onaylı birer örneğini istemek, davalı spor kulübünden ihtilaflı döneme ilişkin ücret bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, davalı spor kulübünün ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirterek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının çalışmasının amatör bir faaliyet mi yoksa profesyonel bir çalışma mı olduğunu tespit etmek, davacının davalı işyerindeki çalışması ispat edildiği takdirde, davacının dava dilekçesinde belirli gün ve saatlerde çalıştığı şeklindeki beyanını da dikkate alarak çalışmanın tam süreli ya da part time bir çalışma olup olmadığını belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra, davacının dava dışı işyerinden bildirilen çalışmasının bulunduğunu da göz önüne alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Spor Kulübüne iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.