Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20776 E. 2014/23627 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20776
KARAR NO : 2014/23627
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2011/240-2013/308

Davacı, 18/04/1999-29/03/2009 tarihleri arasında muhtarlık hizmetinin tespit ve tesciline, 6111 sayılı Kanundan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının mahalle muhtarlığı yaptığı 18/04/1999- 29/03/2009 tarihleri arasındaki hizmetinin tespiti ile 6111 sayılı Yasadan faydalanarak primlerini ödeyebileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının muhtarlık görevi nedeniyle 5510 sayılı yasanın 4/B maddesi gereğince 01/10/2008- 29/03/2009 tarihleri arasındaki dönemde sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine, 6111 sayılı Yasa kapsamında başvurusunun varlığı halinde 01/10/2008-29/03/2009 tarihleri arasındaki dönemde 6111 sayılı Yasadan faydalanarak primlerinin ödemesinin mümkün olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 18/04/1999- 07/05/2001, 26/03/2002- 28/03/2004, 28/03/2004-29/03/2009 tarihleri arasında S… ilçesi G.. mahalle muhtarı olarak görev yaptığı, davacının vergi kaydına göre 03/01/2001 tarihinde 1479 sayılı Kanuna göre ilk tescilinin yapıldığı, yine 03/01/2001 tarihi itibariyle sigortalılığın durdurulduğu, tekrar 01/05/2008 tarihinde sigortalılığının başlatıldığı ve 01/05/2008- 31/12/2009 tarihleri arasında esnaf Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu, 6111 sayılı Kanuna göre süresinde yapılandırma talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 4. maddesi hükmüne göre; Köy ve mahalle muhtarlarından bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayanlar 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamına alındığı gibi, 5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren de 5510 sayılı Yasanın 4/b maddesine göre sigortalı sayılmışlardır.
Öte yandan; 5510 sayılı Yasanın geçici 8. maddesinde, bu yasanın 4. maddesine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Yasanın yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescil yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı öngörülmüştür. Söz konusu düzenleme muhtarları da kapsamaktadır.
Somut olayda; davacının vergi kaydına göre 03/01/2001 tarihinden itibaren tescilinin yapıldığı ve 5 yıldan fazla prim borcu bulunması nedeniyle sigortalılığının aynı tarih itibariyle durdurulduğu, davacının her zaman bu borcunu ödeyerek hizmet elde etme olanağı bulunduğu gibi kurum tarafından da 01/05/2008- 31/12/2009 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun 4/b maddesine göre sigortalı sayıldığı, bu durumda mahkemece kabulüne karar verilen dönemde davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, muhtarlık ya da vergi kaydına dayalı sigortalılık aynı yasaya tabi bulunduğundan bir tespit hükmü kurulmasının mümkün olmadığı göz ardı edilerek davanın 01/10/2008- 28/10/2009 tarihleri arası yönünden kabulü isabetsiz olup bozma nedenidir.
Öte yandan, davacının 6111 sayılı Kanuna göre süresinde yapılandırma talebinde bulunduğu, nizalı ve kabul edilen dönem için de Kurumca işlem yapılmadığı anlaşılmış olmasına göre; davacının bu Yasadan yararlanmasının tespitine karar verilmesi, üstelik şarta bağlı hüküm kurularak başvurusunun varlığı halinde 6111 sayılı Kanundan yararlanabileceğinin tespitine karar verilmesi isabetsiz olup bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.