Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20758 E. 2015/16508 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20758
KARAR NO : 2015/16508
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2014
NUMARASI : 2012/318-2014/228

Davacı, 01/03/1997-05/09/1997 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacı murisinin davalıya ait işyerinde 1.3.1997 tarihinden kaza geçirdiği 13.10.2000 tarihine kadar çalıştığı halde 5.9.1997 tarihinde işten çıkış gösterildiği iddiası ile bildirimi yapılmayan çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece dava dilekçesinin sonuç kısmına göre istemin 1.3.1997-5.9.1997 tarihleri arası olduğu, bu tarihler arası çalışmanında zaten kuruma bildirilmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının asıl talebinin murisinin kaza geçirdiği 13.10.2000 tarihine kadar çalıştığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Dolayısıyla hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olup bu karar usul ve yasaya aykırıdır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinden 1.3.1997-5.9.1997 tarihleri arası çalışma bildirildiği, dönem bordrolarının ve işyeri dosyasının Kurumdan getirtilmediği, davalı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurum müfettişlerince yapılan bir inceleme olup olmadığının sorulmadığı, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurulmadığı, davacı tanıklarının çalışmayı doğrulamalarına karşın bu kişilerin davalı işyerinde ya da komşu işyerlerinde çalışıp çalışmadıklarının araştırılmadığı, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı işyerine ait dönem bordrolarını ve işyeri dosyasını getirtmek, davalı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurum müfettişlerince yapılan bir inceleme olup olmadığını sormak, öncelikle bordro tanıklarını dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.