Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20731 E. 2014/26992 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20731
KARAR NO : 2014/26992
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2012/827-2012/1590

Davacı, 19/12/1995-24/03/2005 tarihleri arasındaki Tarım Bağ-Kur sigortalılığını iptal eden Kurum işleminin iptaline, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan mülga 1479 sayılı Yasa kapsamındaki 19/12/1995-24/03/2005 tarihleri arasındaki sigortalılığının iptali ile bu tarihler arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 19.12.1995 ile 24.3.2005 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunnu tespiti ve bu tarihler aralığında 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalı olmadığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesi ve 30.04.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın geçici 17. maddesinde; “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.” Anılan Tebliğ 14.01.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olayda davacının Kurum tarafından resen 1.12.1994 tarihi itibari ile Tarım Bağ-Kur sigortalı olarak tescil edildiği, ancak 19.12.1995 tarihinden itibaren taşımacılık nedeniyle vergi kaydının bulunması nedeniyle 1.12.1994-18.12.1995 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edip, 19.12.1995 tarihinden itibaren Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul ettiği, ancak Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında prim ödemesi olmaması nedeniyle aynı tarih itibari ile terkini verdiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında prim ödemesi olmaması nedeniyle 1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesi gereği 19.12.1995 tarihinde terkinin verilmesi doğru olup, davacı için 1479 sayılı yasa kapsamında sigortalılıktan söz edilemeyeceğinden, talep edilen dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi gerekir.
Yapılacak iş; davacının 19.12.1995-24.3.2005 tarihleri aralığında talebinin kabulüne karar vermek ibarettir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,11/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.