Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20717 E. 2014/28006 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20717
KARAR NO : 2014/28006
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2014
NUMARASI : 2012/143-2014/383

Davacı, kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davacının dava konusu yaptığı konunun davacı tarafından kuruma verilen aylık prim bildirgeleri üzerine tahakkuk eden prim ve işsizlik sigortası primi borçlarını kapsadığı, buna karşılık itirazı ancak ödeme emri ve kısmi ödeme gibi ve zamanaşımı yolunda olabileceği süreler dikkate alındığında zamanaşımı söz konusu olmadığı gibi ilgili belge ve kaydın bulunmadığı, bilirkişi tarafından verilen 20/03/2014 tarihli rapor nazara alınarak açılan davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar davalı Kurum vekili tarafından %10 oranındaki icra inkar tazminatına karar verilmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir.
Davanın yasal dayanağını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesi oluşturmaktadır. Anılan madde ile Kurum alacakları için 6183 sayılı Kanun’un 55. maddesi hükmü uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı 7 gün içerisinde dava açabilme olanağı bulunmaktadır.
Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir.
Belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğrudur. Ancak davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasa’nın 58. maddesinde; itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağının %10 zamlı olarak tahsil edileceği düzenlenmiştir. Hal böyle olunca da yerel mahkemece davanın reddi sebebiyle kamu alacağının % 10 zamlı olarak tahsil edilmesine karar verilmek gerektiği göz ardı edilerek, Kurum yararına haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.