Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20443 E. 2015/16485 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20443
KARAR NO : 2015/16485
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Bolu İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2014
NUMARASI : 2011/311-2014/338

Davacı, 3. derecede (% 49 oranında) sakatlığının bulunduğu ve vergi indiriminden yaralandığından bahisle 506 sayılı Yasanın 60/C-b-2 maddesi gereğince bağlanan yaşlılık aylığının, sakatlık oranının % 40’ın altına düştüğü ve artık vergi indiriminden yararlanamayacağından bahisle Kurum işleminin iptaliyle yaşlılık aylığının durdurulduğu tarihten itibaren yeniden ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava nitelikçe; 3. Derecede (% 49 oranında) sakatlığının bulunduğu ve vergi indiriminden yaralandığından bahisle 506 sayılı Yasanın 60/C-b-2 maddesi gereğince davacıya bağlanan yaşlılık aylığının, sakatlık oranının % 40’ın altına düştüğü vc artık vergi indiriminden yararlanamayacağından bahisle Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının durdurulduğu tarihten itibaren yeniden ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının tahsis talep tarihinde gelir vergisi kanunun 31. Maddesi kapsamında 3. Derecede sakatlık için öngörülen indirimden yararlandığı giderek 506 sayılı Yasanın 60/C-b-2 ve geçici 87/a maddesindeki koşullara sahip bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık Kurumun yaptırdığı kontrol sonucu belirlenen % 20 oranındaki sakatlık oranına ilişkindir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 193 sayılı gelir vergisi kanunun 31/1. Maddesinde; Çalışma gücünün asgari % 80’ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılarak aynı maddenin 2. Fıkrasındaki oranlarda indirime gidileceği, 3l/son maddesinde ise Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirleneceği düzenlenmiştir. Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hazırlanmış ve 16.07.2007 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Üstelik 16/12/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan en son tarihli Özürlükük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükmünün 8. maddesi raporların düzenlenmesi ve özür oranının belirlenmesine ilişkin olarak özür oranlarının cetvelde bulunan oranlara göre özürlü sağlık kurullarınca belirleneceğini ifade etmektedir ve devamı maddelerinden 10. maddede özürlü sağlık kurulu raporuna itiraz başlıklı bölümde farklı bir …sağlık kurulu raporu alacak kişi en yakın farklı bir özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneye gönderilir… 13. maddede özürlü sağlık kurulu raporunun geçerlik süresinden söz edilmekte olup son bendinde …evvelce özürlü sağlık kurulu raporu vermiş olduğunun tespiti halinde tekrar rapor verilmez kullanım amacına uygun olarak düzenlenmiş ve bu yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlara sahip kişilerden Kurumlarca yeniden rapor istenilmez… ifadeleri yer almaktadır.
Davacının özürlülük oranının Bolu İzzet Baysal Devlet Hastahanesi’nin 12/10/2009 tarihli raporunda % 49 olduğu ve bu rapor sonucu sakatlık indiriminden yararlandığı, bir yıl sonra yapılan kontrol muayenesinde bu defa Özürlülük oranının % 20 olarak bildirildiği, bu oranın gelir vergisi kanununun 31/2 maddesindeki sakatlık indirimi için öngörülen asgari oran olan % 40’ın altında kalması nedeniyle davacıya bağlanan aylığın durdurulduğu, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 11.07.2012 tarih ve 52/5519 sayılı raporu ile sigortalının 5510 sayılı Kanunun 28 nci maddesinde belirlenen çalışma gücü kayıp oranının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 16 ncı maddesi çerçevesinde ( 16.12.2010 tarih ve 27787 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan özürlülük Ölçütü, sınıflandırması vc Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre) % 25 olduğuna, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulunun 25.02.2013 tarih ve 2070 Karar nolu raporu ile davacının özürlülük oranının % 55 olduğuna, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulunun 24/04/2014 tarih ve 789 Karar sayılı kararı ile “… 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği muvacehesinde halihazırda çalışma gücünün en az % 60 mı kaybememiş olduğu, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Hükümleri muvacehesinde halihazırda beden çalışma gücünün en az 2/3 sini kaybetmediği, 16.12.2010 tarih ve 27787 sayılı resmi gazetede yayımlanan özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre: kas iskelet sistemi bölümü: Tablo 3.33’ya göre Total kalça replasmanı ( Unipolcr veya hipolar endoprotez ( orta sonuç): % 25 Zihinsel, ruhsal davranışsal bozukluk bölümü; Gcçici fonksiyon kaybına yol açan ruhsal hastalıklar maddesi Ca2 fıkrası gereğince; % 40 Balthazard formülüne göre özürlülük oranının % 55 olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır.
193 Sayılı yasanın öngördüğü sakatlık indiriminden yararlanabilmek için bu yasada belirtildiği üzere Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması suretiyle sakatlık oranının belirlenmesi gerekir. SGK tarafından iş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle gelir bağlanmasında ve maluliyet aylığı bağlanmasında ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri uygulanmaktadır. Her iki mevzuatın meslekte güç kayıp oranının belirlenmesinde kullandığı ölçütler farklıdır. Davacıya sakatlık indiriminden yararlandığından bahisle aylık bağlanmış olup, 506 Sayılı Yasanın geçici 87/a maddesi delaletiyle 60/C-b-2 maddesinin getirdiği haktan yararlanmanın önkoşulu sakatlık nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaktır. Vergi indiriminden yararlanılacak sakatlık oranın ise 193 sayılı yasanın öngördüğü yöntemle belirlenmesi gerektiği açıktır.
Hal böyle olunca Mahkemece uyuşmazlığın çözümünde hatalı değerlendirme ile 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 25. Maddesinde ki düzenlemeye dayanılarak Adli Tıp Kurumu raporlarında özürlük oranının % 55 olduğu tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş. Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulunun 25.02.2013 tarih ve 2070 Karar nolu raporu ile davacının özürlülük oranının % 55 olduğuna aynı şekilde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulunun 24/04/2014 tarih ve 789 Karar sayılı kararı ile 16.12.2010 tarih ve 27787 sayılı resmi gazetede yayımlanan özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre; kas iskelet sistemi bölümü: Tablo 3.33’ya göre Total kalça replasmanı ( Unipoler veya hipolar endoprotez ( orta sonuç): % 25 Zihinsel, ruhsal davranışsal bozukluk bölümü; Geçici fonksiyon kaybına yol açan ruhsal hastalıklar maddesi Ca2 fıkrası gereğince; % 40 Balthazard formülüne göre özürlülük oranının % 55 olduğuna karar verildiği gözetilerek 506 Sayılı Yasanın geçici 87/a maddesi delaletiyle 60/C-b-2 maddesi hükümlerine göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.