Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20115 E. 2014/23924 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20115
KARAR NO : 2014/23924
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Antalya 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/09/2013
NUMARASI : 2012/117-2013/361

Davacı, ödenen yetim maaşının düzeltilerek ödenmesine, 25/01/2006 tarihinden bu yana eksik ödemelerden oluşan farkın faizleriyle ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 26.01.2006 tarihinde vefat eden babasından 1479 sayılı Yasa uyarınca aldığı ölüm aylığının düşük olduğundan bahisle düzeltilmesi, 25.01.2006 tarihinden bu yana eksik ödemelerden oluşan farkın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maaşının düzeltilmesine ilişkin talebinin gerekli düzeltme yapılmış olduğundan konusuz kalması nedeniyle bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına; davacının 25.01.2006-24.01.2009 tarihleri arasına ait fark aylık alacağının 2806.63 TL olduğunun ve bu miktarın yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine; davacının 25.01.2009-24.01.2012 tarihleri arasında ödenen fark aylık tutarlarına ilişkin olarak 1.270.17 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki delillerden, davacının murisi G.. T..’un 1479 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığı almakta iken 26.01.2006 tarihinde vefat ettiği, davacıya 06.02.2006 tarihli tahsis talebi üzerine 25.02.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, davacının aylığının eksik olduğundan bahisle 12.10.2006 tarihinde davalı Kuruma müracaat ettiği, Kurumun 23.02.2007 tarihli yazısı ile aylığın hesaplanmasında hata olmadığını bildirdiği, davacının 11.11.2011 tarihinde tekrar aylığının düşük olduğundan bahisle davalı Kuruma müracaat ettiği, Kurumun davacının aylığında düzeltme yaptığı ve 25.8.2012 de 2009/1-2012/1 ayları arasındaki fark aylık miktarı olarak 3.314,10 Lira, 165,12 Lira ek ödeme farkı olmak üzere toplam 3.479,82 Lirayı davacıya ödediği anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297, 298. (Eski 1086 sayılı HUMK 388.mad.) maddelerinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Diğer taraftan, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Somut olayda, hüküm sonucu kısmında hem davalı Kurum tarafından gerekli düzeltme işlemi yapılmış olduğundan davacının düzeltme talebinin konusuz kalması nedeniyle bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi hem de fark aylık alacağı ile fark aylık alacağından doğan faizin davalıdan tahsiline karar verilmesi ile hükümde çelişki yaratılmış olması ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Yapılacak iş, davalı Kurumdan davacıya bağlanan ölüm aylığının nasıl hesaplandığını sormak ve tüm evraklarını istemek, davacının aylığının hesaplanmasında nerede ve nasıl bir hata yapıldığını ve sonrasında hangi noktada, hangi tarihler arasındaki aylıklar bakımından düzeltme işlemi yapıldığını sormak, Kurum işleminin irdelenmesiyle Kurum işleminde hata bulunup bulunmadığı, var ise; hatanın neden kaynaklandığı ve yasal dayanakları açıkca izah edilecek denetime elverişli, gerekçeli bir bilirkişi raporu alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.