Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/20110 E. 2014/26821 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20110
KARAR NO : 2014/26821
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2010/1200-2013/1325

Davacı murisi, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ve davalılardan S.. A.., D.. B.., Arzu Kırland ve E.. Ç.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı M.. A.. mirasçılarının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 08.09.2006 tarihinde iş kazası sonucu vefat eden sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı eş A.. K..’ın maddi tazminat alacağı 11.630,26 TL’nin olay tarihi olan 08/09/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı F.. Y.. ile davalı M.. A.. mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı çocuk B.. K..’ın maddi tazminat talebinin karşılanmış olduğundan reddine, davacı eş A.. K.. için takdiren 4.500,00 TL, çocuk B.. K.. için takdiren 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/09/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı F.. Y.. ile davalı M.. A.. mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İş kazası sonucu vefat eden sigortalının, iş kazasında % 20 ve davalıların ise % 80 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Bu ilkeler ve özellikle gözetildiğinde davacı eş ve çocuk yararına hükmedilen 4.500,00.-TL ve 1.500,00.-TL manevi tazminat azdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalılara yükletilmesine, 11/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.