YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20038
KARAR NO : 2014/25972
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2013/432-2014/372
Davacı, 01/11/1994-12/04/2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/11/1994-12/04/2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01/12/1994 tarihinde başlatılması gerektiğinin tespiti ile davacının 01/12/1994-12/04/2011 tarihleri arasında olan sürede 4-A kapsamında sigortalı çalışmalarının bulunmadığı sürelerde Tarım Bağ-Kur (4-B) sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya ait Tarım Bağ-Kur şahsi sicil dosyasının getirtilmediği, davacının davalı Kurumca hangi tarihler arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği dosya kapsamından açıkça anlaşılamadığı, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 1994/11. ayda prim kesintisi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Prim kesintisine dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti davalarında, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Öte yandan, davacının eski tescilli olduğu hallerde 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde belirtilen kayıtların olup olmadığını söz konusu kuruluşlardan, davacının ziraate elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını ilgili tapu idaresinden, özel idareden, belediyeden araştırılmalı, varsa bunları kullanıp kullanmadığını belirlenmeli, köy muhtarı ve azalar ile yeterli bilgi ve görgüye sahip kişiler belirip tanık olarak dinlenmeli, tarımsal kredi kullanıp kullanmadığı, arazi kiralayıp kiralamadığını tespit edilmeli, ayrıca zabıta tahkikatı ile de ayrıntılı araştırma yaptıktan sonra tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği tespit edilmelidir.
Ayrıca, Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasa’lar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa’nın 36 ve 10.maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasa’lar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 ve 1479 sayılı Yasa’lar kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve anılan çalışmaların sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden prim kesintisi yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Yapılacak iş, davacının Tarım Bağ-Kur şahsi sicil dosyası getirtilerek eski tescilli olup olmadığını belirlemek, davalı Kurumun davacıyı hangi tarihlerde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul ettiğini tespit etmek, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları da dikkate alınarak yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, 02/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.