Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/19776 E. 2014/25405 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19776
KARAR NO : 2014/25405
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : Denizli 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2013/293-2014/406

Davacı, yurt dışında çalışmaya başladığı 01/01/1991 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile 01/05/2013 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin yurtdışında ilk defa işe girdiği tarih olan 01/01/1991 tarihi olduğunun tespiti ile tahsis talep tarihini takip eden 01/05/2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının ve biriken maaşlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının Türkiye’deki sigortalılık başlangıcının Belçika’da ilk defa işe girdiği 01/01/1991 tarihi olarak tespitine, davacının tahsis talep tarihinde tahsis koşulları oluşmadığından tahsis talebinin reddine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/01/1991 tarihinde Belçika sigorta sistemine giriş yaptığı, bu tarihin sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinin doğru olduğu, davacının Türkiye’de 17/11/2012-30/11/2012 arasında 14 gün 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında çalışmasının bulunduğu, davacının 07/01/2013 tarihinde başvuru yaparak Almanya’da geçen çalışma sürelerinden 01/01/1991-30/12/2000 tarihleri arasındaki 3600 günlük süreyi 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanarak bedelini 19/04/2013 tarihinde Kuruma ödediği, davacının borçlanmasının 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılık olarak kabul edildiği, davacının 24/04/2013 tarihli dilekçesi ile tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından davacıya verilen cevapta yaşlılık aylığı şartlarının oluşmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Kısmi yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli şartlar 506 sayılı Kanun’un geçici 81. maddesinin (C) fıkrasının (a) bendinde; 23.5.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanacağı şeklinde düzenlenmiş, (b) bendinde ise 23.5.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getiremeyenlere bu şartları belirli tarih aralıklarında yerine getirdiklerinde yaşlılık aylığı bağlanmasına imkan sağlanmıştır.
Somut olayda, davacı 3600 prim gün sayısı şartını 23/05/2002 tarihinden önce yerine getirmiş olup bu tarihte 50 yaşını tamamlamadığı ve 15 yıl sigortalılık şartını yerine getirmediği için (b) bendindeki şartlara bakmak gerekecektir. Geçici 81. maddenin (C) fıkrasının (b) bendinin (bb) alt bendinde “23/05/2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getiremeyenlerden bu şartları; 24/05/2005 ile 23/05/2008 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 54 yaşını doldurmuş olmaları şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler.” düzenlemesi yer almaktadır. Davacı 15 yıl sigortalılık şartını 01/01/2006 tarihinde ve 50 yaşını doldurmuş olma şartını 06/03/2008 tarihinde yerine getirdiğinden 506 sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin (C) fıkrasının (b) bendinin (bb) alt bendine göre davacının tahsis talep tarihinde 54 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir ve tahsis talebinde bulunduğu 24/04/2013 tarihinde davacının yaşının 55 olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, tahsis talebinde bulunduğu 24/04/2013 tarihinde davacının 55 yaşında olmasına rağmen yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
27/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.