Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/19568 E. 2014/26689 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19568
KARAR NO : 2014/26689
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2012/140-2012/230

Davacılar murisinin, sigortalılık sürelerinin ve geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacılar murisinin sigortalılık sürelerinin ve vefatının iş kazası sayılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacılar murisi ile Orman İşletme Müdürlüğü arasında hizmet akdi ilişkisinin olmadığı, olayın meydana geldiği 102 nolu bölmeye ilişkin davalı Orman İşletme Müdürlüğü ile dava dışı T. A. arasında da alt işveren üst işveren ilişkisi bulunmadığı, aralarındaki ilişkinin istisna aktine dayandığı, Orman Genel Müdürlüğü’nün açılan davada davalı sıfatının bulunamayacağı, davalı Kurum’un da yasal hasım olduğu gerekçesi ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Orman Genel Müdürlüğü Sarıkamış Orman İşletme Müdürlüğü ile dava dışı T. A. arasında 11.06.2001 tarihinde imzalanan “vahidi fiyat ile yapılacak işlere ait istihsal şartnamesi sözleşmesi” mevcut olduğu, sözleşmede; tomruk, temel direk gibi ağaçların özellikleri ve birim fiyatlarının, işin 12.06.2001 – 30.06.2001 tarihleri arasında bitirileceğinin, işi alan kişinin işveren olacağı ve her türlü iş kazası ile yükümlülüklerden sorumlu olacağının belirtildiği, 19.06.2001 tarihinde yapılan sözleşme gereği çalışmakta olan davacılar murisinin, yanlış tarafta durması ve testeresinin takılması nedeni ile kestiği ağacın üzerine düşmesi sonucu vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; husumetin yöneltileceği kişi veya kurumun tespiti hususunda toplanmaktadır.
Bir kazanın iş kazası sayılıp sayılmaması kişinin, kazanın olduğu tarihte hizmet akdine dayanarak çalıştığının saptanmasına bağlıdır. Ayrıca; iş kazasının tespiti davalarında; çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzel kişi işveren ile Sosyal Güvenlik
Kurumu zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca, işveren dışındaki gerçek ya da tüzel kişilere bu davada husumet yöneltilemez.
Ancak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4. maddesine göre; dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğine ilişkin düzenleme yer almaktadır.
Somut olayda; davalı Orman Genel Müdürlüğü Sarıkamış Orman İşletme Müdürlüğü ile dava dışı T. A. arasındaki sözleşme gereğince dava dışı T. A. tarafından, belirlenen niteliklerde tomruğun temin edilmesi işinin yüklenildiği, işin görülmesi sırasında çalışacak işçilerin de yine dava dışı T. A. tarafından temin edileceği ve bu kişiye bağlı olarak çalışacakları, ücretlerinin T. A. tarafından ödeneceği ve davalı Sarıkamış Orman İşletme Müdürlüğü tarafından söz konusu işçilere emir ve talimat verilmesinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla davacılar murisi ile davalı orman işletme müdürlüğü arasında bir hizmet akti bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla; davacılar murisinin davalı Orman Genel Müdürlüğü Sarıkamış Orman İşletme Müdürlüğü’nin işçisi değil, dava dışı T. A.’nun işçisi olması nedeni ile mahkemece Orman Genel Müdürlüğü Sarıkamış Orman İşletme Müdürlüğü’ne husumet yöneltilemeyeceğinin kabulü isabetlidir. Ne var ki; iş kazasının tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yasal hasım olduğu ve murisin işvereni olduğu anlaşılan dava dışı T. A.’nun davaya dahil edilmesi gerektiği göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 09/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.