Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1952 E. 2014/23514 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1952
KARAR NO : 2014/23514
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Tekirdağ İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2012/385-2013/516

Davacı, 01/06/1996 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 01/07/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01/06/1996 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 01/07/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 01/06/1996 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve davacının 01/07/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 31/05/2011 tarihli giriş bildirgesi ile Kurumca 01/06/1996 tarihi itibariyle Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 6111 sayılı Yasadan yararlanarak prim borçlarını 01/06/2011 tarihinde ödeyerek 02/06/2011 tarihinde tahsis talep ettiği, davacının ziraat odası kaydının 16/05/2011 tarihinde, Tekirdağ Damızlık Koyun, Keçi Yetiştirici Birliği kaydının 28/08/2008 tarihinde başladığı gerekçesiyle davacının sigortalılığı 01/06/1996-31/12/1996, 01/09/2005-31/12/2005 tarihleri arasında ve 16/05/2011 tarihinden itibaren şeklinde düzenlendiği, davacının 06/08/2012 tarihli dilekçesi ile davalı Kurumdan ödediği fazla primlerin iadesini talep ettiği, teslim ettiği ürün bedellerinden ilk prim kesintisinin 1996/5. ayda yapıldığı ve bunu takip eden 2002/7. ay, 2004 ve 2005 yıllarında prim kesintisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Öte yandan, 1479 sayılı Kanun’un 35/a ve 5510 sayılı Yasanın 28. maddesinin sondan bir önceki fıkrasındaki düzenleme gereğince, tahsis talep tarihinde sigortalının prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması gerektiği tartışmasızdır.
Ayrıca,HMK’nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde karar yerinde gösterilmesi gereklidir. Bunun yanında hakim somut olayın özelliğine göre infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde karar yazmak durumundadır.

Somut olayda, davacının 01/06/1996-31/12/1996, 01/09/2005-31/12/2005 tarihleri arasında ve 16/05/2011 tarihinden itibaren tescilli olduğu için hukuki yarar bulunmayan bu dönem yönünden tespite karar verilmesi, davacının 1996, 2002, 2004 ve 2005 yılları dışında prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi , infazda tereddüt yaratacak şekilde sigoralılığın sona erdiği tarihin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacı 01/06/1996-31/12/1996, 01/09/2005-31/12/2005 tarihleri arasında ve 16/05/2011 tarihinden itibaren tescilli olduğu için bu dönemler yönünden talebin reddine karar vermek, davacının 1996, 2002, 2004 ve 2005 yılları dışında prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bulunmaması halinde davacının 01/08/2002-31/08/2005 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilerek yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığını belirlemek, bulunması halinde ise yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit ederek, tespit edilen bu sürelere göre yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirmekten ibarettir.
Kabule göre de, davacının davalı Kurumdan fazla ödediği primlerin iadesini istediğine göre kabul edilen sürelere göre prim borcu bulunup bulunmadığı sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.