Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1910 E. 2014/28219 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1910
KARAR NO : 2014/28219
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/689-2013/1084

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/12/1989 tarihinden itibaren 45 günlük çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 01.12.1989 tarihinden itibaren 45 gün davalılara ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalılar N.. E.. ve M.. Ö..’e ait işyerinde (münfesih Gürsu Kollektif Şirketi) 01/12/1989 tarihinde 1 gün süre ile sigortalı sayılacak şekilde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava dışı işyerinden 01.02.1983 tarihinden itibaren geçen bir kısım çalışmalarının Kurum’a bildirildiği, davalılara ait işyerinden 01.12.1989 tarihi itibariyle işe giriş bildirgesinin düzenlenip, Kurum’a 21.12.1989 da intikal ettiği, işe giriş bildirgesinde davacıya ait sigorta sicil numarasının o yıla ait serilerden olduğu, işyerinin 15.03.1989-30.11.1990 tarihleri arasında faal olduğu, muhasebeci olduğunu söyler tanığın davacıyı doğruladığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; dinlenen tanığın bordro tanığı olup olmadığı araştırılmadan, davalılara ait işyerine ilişkin bordrolar getirtilmeden, ayrıca davacının 1 günlük çalışmasına karar verilip sigortalılık başlangıcına ilişkin davacının hukuki yararının olmayacağının da gözardı edilerek, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davalı işyerine ait dava konusu dönemi kapsar dönem bordrolarının getirtilerek, bordro tanıklarını ayrıntılı şekilde dinlemek ve gerektiğinde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına da başvurmak suretiyle davacının çalışmalarının yer ve zaman olarak somut olgular çerçevesinde açıklığa kavuşturularak davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,23/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.