Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/19063 E. 2014/21952 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19063
KARAR NO : 2014/21952
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2013
NUMARASI : 2009/273-2013/224

Davacı, Kurum kayıtlarında yanlış geçen “Ş.” soyadının “A.” olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı 5.8.1974 tarihinden itibaren sigortalı olduğunu ve ancak soyisminin Kurum kayıtlarına A. Ş. olarak geçtiğini, A.Ş. adına bildirilen hizmetlerin kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, A. Ş. adına bildirilen işe giriş bildirgeleri ile davacı A.. A..’in aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmiştir.
Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600E,2007/604K. Sayılı kararı da aynı yöndedir
Somut olayda, A. Ş. adına(davacıyla soyisim hariç aynı nüfus bilgisine sahip) 5.8.1974 ile 1.11.1982 tarihleri arasında farklı işyerlerinden işe giriş bildirgelerinin verildiği ve 1281 gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, davacı adına tescil kaydının bulunmadığı, nüfus kaydı araştırmasında davacıyla aynı nufüs bilgilerine sahip A.Ş. adında birinin bulunmadığı, ancak davacının soyismiyle ilgili tashih kararının da olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacıya soyismiyle ilgili tashih kararının olmamasına rağmen değişikliğin nedeni açıklattırılarak, davacının babasıyla ilgili tashih kararının bulunması durumunda bu bilgilerin dosya arasına alınıp, kendisine ait olduğunu iddia ettiği işe giriş bildirgeleri üzerinde imza ve fotoğraf incelemesinın yaptırılarak ve çalışmaların geçtiğini iddia ettiği işyerlerinde kendisiyle aynı dönemde çalışması bulunan bordro tanıkları mahkece resen dinlenerek, aidiyetinin tespiti istenilen çalışmaların kime ait olduğunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenerek çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.