Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/19025 E. 2014/21717 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19025
KARAR NO : 2014/21717
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2012
NUMARASI : 2009/708-2012/512

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 01.07.2005 – 30.08.2005, 01.03.2006 – 30.06.2007 ve 01.03.2008 – 05.01.2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının 01.07.2005 – 30.08.2005, 01.03.2006 – 23.09.2006, 01.03.2007 – 30.06.2007, 01.03.2008 – 05.01.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde yalnızca gün sayısına sayılmak üzere sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01.09.1992 doğumlu davacı adına davalı işverence düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum’a bildirilen çalışma bulunmadığı gibi davacının sigorta kaydının da bulunmadığı, dönem bordrolarının istenilmediği, Ö.G. Hastanesi’nin geçici adli rapor adlı 23.09.2006 tarihli raporundan; davacının sağ el 2. parmağının yandığının belirtildiği, davacı ve davalı tanıklarının davacının iş kazası geçirdiğini beyan ettikleri, davacı tanıkları davacının kazadan sonra da çalıştığını beyan edereken, davalı tanıklarının davacının kazadan sonra çalışmadığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise belirtilen şekilde inceleme yapılmadan ve tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmiş olması isabetsizdir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının talep ettiği döneme ilişkin işyeri bordrolarını davalı Kurum’dan isteyerek, re’sen tespit edilecek bordro tanıklarını dinlemek, zabıta marifetiyle veya davalı Kurum’dan sorularak talep edilen dönemde davalı işyerine komşu olan işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri dinlemek, tanıklardan özellikle, davacının çalışmasının üretime yönelik olup olmadığını sorarak davacının çırak olarak çalışıp çalışmadığını şüpheden uzak bir şekilde ortaya koymak, ayrıca davacının geçirdiği iş kazasına ilişkin davalı Kurum kayıtlarında belge bulunup bulunmadığını araştırmak ve Ö. G. Hastanesi’nden davacının yaralanmasına ilişkin begeleri getirterek istirahat süresi bulunup bulunmadığını da araştırarak toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan E.-m.Plastik Ambalaj Kozmetik San. Ve Ticaret S. E.’a iadesine, 28/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.