Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1876 E. 2014/28405 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1876
KARAR NO : 2014/28405
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : Konya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2012/151-2013/741

Davacı, ilk işe giriş tarihinin 04/06/1980 olduğunun tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı temyizine gelince;
Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 04/06/1980 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının hizmet tespiti davasının kabulüyle davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşının ikmal edildiği 22.09.1986 tarihi olduğunun ve 03.06.1985 tarihli 1 gün çalışmasının bulunduğu ve bugüne ait primin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 108. maddesinin 1. fıkrasında; “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir” hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 09/06/1980 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 04/06/1980 tarihinde Gözlü DÜÇ Müdürlüğü ünvanlı ve 3802 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, davacının 17/06/1983, 21/03/1984, 03/06/1985 ve 02/06/1986 tarihlerinde aynı işyerinde çalışmaya başladığına dair 4 tane daha işe giriş bildirgesinin bulunduğu, davacının hizmet cetvelindeki bildirimlerinin 17/06/1983 tarihinde 3802 sicil numaralı işyerinde başladığı, 3802 sicil numaralı işyerinin 1980/2. dönem bordrosunun bulunduğu ancak bordroda davacının adının olmadığı, dinlenen bordro tanıklarının davacının dava konusu dönemdeki çalışmasını doğruladıkları, imza incelemesi için alınan bilirkişi raporunda 03/06/1985 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın davacının elinden çıkmış olmasının mümkün ve muhtemel olduğunun, 04/06/1980, 17/06/1983, 21/03/1984 ve 02/06/1986 tarihli işe giriş bildirgelerindeki imzaların davacının elinden çıktığını gösterir irtibat tespit edilmediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının 04/06/1980 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin resmi Kurumdan verildiği, dönem bordro tanıklarının da davacının çalışmasını doğruladığı ve davacının hizmet cetvelindeki bildirimlerinin de 17/06/1983 tarihinde 3802 sicil numaralı işyerinde başladığı dikkate alındığında davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşının ikmal edildiği 22.09.1986 tarihi olduğunun ve 03.06.1985 tarihli 1 gün çalışmasının bulunduğu ve bugüne ait primin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın talep gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.