Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/18753 E. 2014/25506 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18753
KARAR NO : 2014/25506
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2007/415-2013/856

Davacı-Karşı davalı murisi iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine,
Davalı-Karşı davacı ticari itibar kaybının gerçekleştiğinden manevi tazminat ve değer kaybı ile kazanç kaybı alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacılar-Karşı davalının davasının reddine, Davalı-Karşı davacının davasının kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar-Karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı B.. Lojistik Ta. Dağ. Ltd. Şti.nin açtığı karşı dava ise rücuen tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davacılar-karşı davalıların davasının reddine, karşı dava yönünden manevi tazminat taleplerinin reddine, araçtaki değer kaybından 10.000,00 TL, kazanç kaybından 8.750,00 TL alacağın davacı-karşı davalılardan dava tarihinden iitibaren yasal faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Davacılar-karşı davalılar vekili cevap-cevaba cevap dilekçesi ile muris Kamil’in bekar öldüğünü, sağlığında malvarlığı edinemediğini savunmuş, yargılamanın ilerleyen aşamalarında da terekenin borca batık olduğunu, hükmen red koşulları oluştuğundan bu durumun tespiti ile mirasçılara yöneltilen rücu davasının reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, mirasın reddine ilişkin yasal hükümlerin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağı noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesi mirasın reddine ilişkin hükümleri düzenlemiştir.söz konusu maddenin 1. fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermekte olup kayıtsız şartsız redde (hakiki redde) ilişkin olup bu dava açısından uygulama dışındadır. 2. fıkarsı ise “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmünü amirdir. Terekenin borca batık oldugunun tespiti mustakil bır davayla istenebileceği gibi açılmış bir davada da savunulabilir. Eldeki davada karşı davaya karşı ileri sürülen terekenin borca batık olduğuna ilişki bu savunmanın hadise (ön sorun) şeklinde incelenip karara bağlanması gereklidir.
Yapılacak iş; mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla borç miktarını tespit etmek, aynı tarih itibarıyla taşınır ve taşınmaz malvarlığını, varsa hak ve alacaklarını, tarafların bu hususta gösterecekleri delilleri toplamak suretiyle saptamak, mirasbırakanın borcundan dolayı mirasçılar aleyhinde yürütülen takiplere ilişkin varsa icra dosyalarını getirtmek, davacıların TMK’nın 610/2. maddesine göre mirası kabul anlamına gelen davranışları bulunup bulunmadığını tespit etmek, mirasın hükmen reddine engel teşkil eden Türk Medeni Kanunu’nun 610/2. maddesinde sözü edilen tereke mallarını kendisine mal edinme durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğini incelenmek, mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazlar da dikkate alınarak terekenin aktif değerinin pasifini karşılayıp karşılamadığını araştırıp belirlemek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 27/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.