Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1865 E. 2014/2491 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1865
KARAR NO : 2014/2491
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 21. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/518-2013/259

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin yetkisizliğine karar vermiştir.
Hükmün davalılardan E.. A….İmalat San. Ve Tic. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, sigorta primine esas kazanç tespiti istemine ilişkindir.
İstanbul 21. İş Mahkemesinin 19.12.2013 gün ve 2013/518 E. /2013/259 K. sayılı kararı ile Bakırköy İş Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, karar davalı E.. A.. vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan “İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikâmetgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz” hükmü ile işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup Kanun’un 1/B bendinde “İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar” hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanun’dan kaynaklanan davalar İş Mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanun’da açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
5521 sayılı Yasa’nın 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/2.maddesine göre “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır” hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK’da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması ve bu doğrultuda uyuşmazlığın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 14.maddesinde yer alan hükümler doğrultusunda çözüme kavuşturulması gerekir.
HMK’nın 14/1. maddesi uyarınca “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez.
Somut olayda, davacının çalıştığını iddia ettiği davalı E.. A..’ne ait yerin Mecidiyeköy-Şişli/İstanbul’da olduğu, Şişli İlçesi’nin İstanbul Mahkemelerinin Adli sınırları içerisinde bulunduğu; ayrıca davalı Kurum vekilinin cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunmadığı, yetki itirazının 19.12.2013 tarihli öninceleme duruşmasında yapıldığı, yetki itirazının süresinin geçtiği, davada yetkinin kamu düzenine ilişkin bulunmadığı anlaşılmakla; mahkemece yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/10-1153 E. 2013/245 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.
O halde, davalı E.. A.. vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden E.. A.. İmalat San. Ve Tic. A.Ş’ye iadesine
17.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.