Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/18630 E. 2014/23217 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18630
KARAR NO : 2014/23217
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2014
NUMARASI : 2013/635-2014/330

Davacı, Kurum işleminin iptaline, yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talep tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yurt dışındaki sigortalılığı nedeniyle ülkemizdeki sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti ile davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 05.01.1987 tarihindeki çalışmasının fiili çalışmaya dayanmadığı gerekçesi ile davacının yurt dışında ev hanımlığında geçirilen sürelerin Türkiye’de ilk defa işe giriş tarihi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanun’un 38.maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Türk vatandaşlarının yurt dışında sigortalılığa tabi oldukları ilk tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için sigortalılığın fiili (eylemli) çalışmaya dayanması gerekir.
10.09.2014 tarihli ve 6552 sayılı Yasanın 28. maddesi ile 3201 sayılı Yasanın 1. maddesi ‘Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.’ şeklinde değiştirilmiş,3201 sayılı Yasanın 5. maddesinin 5. fıkrasına ‘uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih ,ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir ‘ cümlesi eklenmiştir.
Somut olayda, 05.01.1970 doğumlu davacının 04.07.2006 tarihinde yurt dışı hizmet borçlanma talebinde bulunduğu,04.09.1989-16.06.1999 ile 31.12.1999-30.05.2005 arası 5473 gün yurt dışı hizmetini borçlandığı,11.06.2013 tarihli tahsis talebinin Kurumca reddedildiği,yurt dışı hizmet belgesinden 05.01.1987- 30.06.1989 tarihleri arasında okul eğitimi,analık ve çocuk yetiştirmek için zorunlu prim süresi nedeniyle sigorta kapsamına alındığı, 04.09.1989 tarihinden itibaren zorunlu prim ödemesi (Pflichtbeitragszeit )” nedeniyle çalışması bulunduğu görülmektedir.
Davacıya başlangıç konusundaki talebi açıklattırarak, 18 yaşını ikmal ettiği tarihten sonra Almanya’da fiili (eylemli) çalışmasının başladığı tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulüne karar verilmesi ve aylık koşullarının buna göre değerlendirilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan 10.09.2014 tarihli 6552 sayılı Yasanın 28. ve 29. madde hükümleri ile 3201 sayılı Yasanın 1 ve 5. maddesinde yapılan düzenleme ile 3201 sayılı Yasaya 6552 sayılı yasa ile eklenen Geçici madde 8 hükümlerinin bozmadan sonra yapılacak yargılamada göz önünde bulundurulması gerekmektedir. 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun ile 3201 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ardından davalı Kurum tarafından çıkarılan 29.09.2014 tarih 2014/27 sayılı Genelge’de Almanya yaşlılık sigorta rejimine giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiş olduğundan; davacıya anılan Genelge kapsamında Kuruma başvurması için süre verilerek, uyuşmazlığın devam edip etmediği tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.