Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/18621 E. 2014/23210 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18621
KARAR NO : 2014/23210
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2014
NUMARASI : 2013/687-2014/287

Davacı, borçlanma talebinin geçerli olduğuna yurtdışındaki sigortalılık başlangıç tarihinin Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden önce olması halinde bu tarihin sigortalılık başlagıcı olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yurt dışındaki sigortalılığı nedeniyle ülkemizdeki sigortalılık başlangıç tarihinin 01.08.1986 olduğunun ve yurt dışında 01.08.1986 ile 27.04.1999 tarihleri arasında geçen süreyi borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanun’un 38.maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurt dışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.
Somut olayda, davacının 01.08.1986-29.05.1989 tarihleri arasında “okul öğrenimi” nedeniyle sigorta kapsamına alındığı 28.08.1989 tarihinden itibaren zorunlu prim süresi kapsamında çalışmasının başladığı ,nüfus kaydına göre doğumla türk vatandaşı olup 27.04.1999 tarihinde çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybettiği,02.07.2013 tarihli yurt dışı hizmet borçlanma talep dilekçesine Kurum tarafından verilen 12.07.2013 tarihli cevabi yazıda davacıya, talep tarihinde TC vatandaşı olmadığından talebine işlem yapılamadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözetilerek 26.06.1968 doğumlu davacının 18 yaşını ikmal ettikten sonra Almanya’da fiili (eylemli) çalışmasının başladığı tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulüne karar verilmesi ve 01.08.1986 tarihinden itibaren yurt dışında Türk vatandaşı iken gerçekleşen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda 1 yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın borçlanmaya hakkı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan 10.09.2014 tarihli 6552 sayılı Yasanın 28. ve 29. madde hükümleri ile 3201 sayılı Yasanın 1 ve 5. maddesinde yapılan düzenleme ile 3201 sayılı Yasaya 6552 sayılı yasa ile eklenen Geçici madde 8 hükümlerinin bozmadan sonra yapılacak yargılamada göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.