Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1855 E. 2014/27603 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1855
KARAR NO : 2014/27603
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk ( İş) Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2010/439-2013/1491

Davacı şirket, kazalı işcisi … sigorta sicil numaralı davalı İ.. K..’nın maluliyet oranının ve anılan iş kazası ile kazalı işçinin mevcut durumu arasındaki illiyet bağının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davalı sigortalı İ.. K..’nın maluliyet oranının tespiti ile maluliyet oranı ile 9.12.2003 tarihli iş kazası olayı arasındaki illiyet bağının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kabulü ile davacının işkazası nedeni ile maluliyetinin bulunmadığının ve iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceğinin tespitine karar verilmiştir.
5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinde; Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiğ i tarihten önce çalışma gücü kaybı, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü, harp malullüğü sonucu meslekte kazanma gücü kaybı ile erken yaşlanma durumlarının tespiti talebinde bulunan sigortalılar ve hak sahipleri için, yürürlükten kaldırılan ilgili sosyal güvenlik mevzuatının 5510 sayılı Yasa’ya aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı, 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahli Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kululunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Davaya konu olayda, davalı İ.. K..’nın davacı şirket nezdinde çalışırken 9.12.2003 tarihinde iş kazasına maruz kaldığı,bu olay nedeniyle Yüksek Sağlık Kurulunca düzenlenen 18.10.2005 tarihli rapora göre %39, 8.9.2009 tarihli rapora göre %1 iş göremezlik oranının bulunduğu,Adli Tıp 3.İhtisas Kuurulunun 31.8.2012 tarihli raporuna göre ise davalı hakkında maluliyet tayinine mahal olmadığı ve davalının iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği,Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu raporları arasında çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık,davalı sigortalının 9.12.2003 tarihli işkazası sonucu maluliyetinin oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yapılacak iş;yukarıda açıklanan prosedür çerçevesinde davalı İ.. K..’nın 9.12.2003 tarihli işkazası sonucu malul kalıp kalmadığının tespiti amacı ile Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alarak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yukarıda açıklanan doğrultuda araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı kurumun sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18.12.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.