Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/18388 E. 2014/20968 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18388
KARAR NO : 2014/20968
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/06/2013
NUMARASI : 2012/314-2013/506

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/08/2011-01/02/2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 1.8.2011-1.2.2012 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde inşaat işçisi sıfatı ile geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hükümde yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde
belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden ;tespite konu dönemde 2011/7.ayda 30 gün,2011/8 ayda 1 gün dava dışı E.İplik San Ticaret A.Ş. Nezdinde sigortalı çalışmasının bulunduğu,tespite konu dönemde başka bir işyerinde sigortalı çalışmasının bulunmadığı ,2011/8.ayda 25 gün,9.ayda 25 gün,10.ayda 26 gün,11.ayda 22 gün,12.ayda 27 gün, 2012 yılı Ocak ayında 26 gün ,2.ayda 1 gün üzerinden davacı tarafca imzalı puantaj kayıtlarının suretinin davacı vekilince ibraz edildiği,davalı vekilince işbu puantaj kayıtlarının dava açılmadan önce İbrahim Aydın adlı usta başı tarafından tanzim edildiğinin iddia edildiği, puantaj kayıtlarında davacının işe giriş tarihinin 1.8.2011 tarihi olarak belirtildiği,dinlenen davacı tanıklarının aynı davalı işverene karşı açmış oldukları hizmet tespiti ve işçilik alacağı istemli davalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; işverenin Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan diğer tarafsız bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, davacı vekilince ibraz edilip davalı vekilince itiraz konusu yapılan puantaj kayıtları üzerinde durmak ,davalı işyerinden davacıya ait işyeri dosyasını celbetmek,dava dışı İ. A. adlı usta başının yöntemince beyanını almak ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre davanın kısmen kabul -kısmen reddinde davalılar yararına maktu 1320.00 TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken,seri dava olması nedeniyle 245.00 TL dilekçe yazım ücreti hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan M-A S. Yapı İnş. Ltd. Şti’ye iadesine 23/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.