Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/18271 E. 2014/22678 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18271
KARAR NO : 2014/22678
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Edirne İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2012/484-2013/339

Davacı, Bağ-Kur sigortalısı tescil tarihinin 06/05/1994 olarak tespitine, 06/05/1994- 04/10/2000 tarihleri arasında sürenin 4-b sigortalılık olarak tespitine, 01/06/2012 tahsis talep tarihi itibariyle emekli aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 06/05/1994-04/10/2000 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 01/06/2012 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, “2- Davacının 06/05/1994 tarihinden geçerli 5510 sayılı kanunun 4/I-b bendi kapsamında (Bağ-Kur) sigortalı olarak tescil edilmesi ve 06/05/1994 – 04/10/2000 tarihleri arasında da 5510 sayılı kanunun 4/I-b bendi kapsamında (Bağ-Kur) sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine, 3- 1479 sayılı Yasanın 4447 sayılı Yasa ile değişik geçici 10. maddesinin III. Fıkrasının (d) bendi gereğince tahsis talep tarihi takip eden aybaşı olan 01/07/2012 tarihinden geçerli yaşlılık aylığına hak kazanacağının tespitine, 4- Davacının 5510 sayılı kanunun 28-9 fıkrası gereğince 06/05/1994 – 01/06/2012 tarihleri arasında sigortalılık süresine ilişkin davalı Kurumca hesaplanacak prim ve gecikme zammı borcunu davalı Kuruma ödemesi durumunda prim borcunu ödeme tarihini takip eden aybaşından geçerli yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 04/10/2000 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 06/05/1994 tarihinden itibaren Arda Vergi Dairesinde bakkal ve marketlerde yapılan perakende ticaret işinden dolayı vergi mükellefi olduğu, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının olmadığı, 01/06/2002 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için tahsis talebinde bulunduğu, davacının toplam 5400 iş gününü doldurmadığından tahsis talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Somut olayda, hüküm fıkrasının 3. ve 4. fıkralarında hem yaşlılık aylığı bağlanmasına hem de prim borcu ödendiğinde aylık bağlanmasına karar verilmesi çelişkilidir.
Öte yandan, tahsis talep tarihi itibariyle davacının prim borcu bulunup bulunmadığı araştırılmadan, yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmeden, bu kapsamda davacının Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği tarihlerde prim borcunun bulunup bulunmadığını davalı Kurumdan sormadan karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, davacının mahkemece Bağ-Kur sigortalısı olduğu tespit edilen süreler de dahil olmak Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği tarihlerde prim borcu olup olmadığını Kurumdan sormak ve prim borcunun olmaması halinde yaşlılık aylığına ilişkin diğer koşulları taşıyıp taşımadığını incelemek, prim borcu bulunmadığı ve diğer yaşlılık aylığı koşullarını da taşıdığı takdirde davacının tahsis talep tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.