Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/18235 E. 2014/25867 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18235
KARAR NO : 2014/25867
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Isparta İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/11/2013
NUMARASI : 2013/94-2013/421

Davacı, kesilen maaşının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden ve iadesini talep eden Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının,15/05/2008 kesinleşme tarihli ilam ile eşinden boşandığı, davacıya, başvurusu üzerine 1998 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, Kurum tarafından başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 10/11/2010 tarihli kontrol memuru raporuna göre; davacının güncel yerleşim yeri olan “A. Mah. …. Sok G. sitesi … Blok No:…/… Isparta ” adresinde yapılan araştırma sırasında 8 numarada oturan apartman sakini H. K.’ın alınan beyanında, davacının pazarcılık yaptığını, eşinin ise apartman yöneticisi olduğunu, üç kızları ile birlikte belirtilen adreste yaşadıklarını bildirdiği, aparmanın girişindeki panoda, apartman yöneticisi olduğu eski eşinin adı ve imzası ile yazılı aidat ödeme duyurusunun bulunduğu, yine su gideri borç listesinde de davacının eski eşinin isminin yer aldığı tespit edilmiştir. Mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmasında, eski eşin, boşanma sonrası geçirdiği trafik kazası nedeni ile davacı ve çocuklarının kendisine bakması için ara sıra ilgili adrese gelerek 1-2 gün kaldığı, şuan birlikte yaşamadıkları bildirilmiş, adres kayıtlarına göre davacı ve boşandığı eşinin 10/11/2010-28/03/2013 tarihleri arasında belirtilen adreste kayıtlı oldukları anlaşılmış, davacı tanıklarının mahkeme huzurunda alınan beyanlarında, davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamadıklarını ifade ettikleri görülmüştür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru tarafından davacı ve eski eşinin kayıtlı olduğu yerleşim yerinde yapılan araştırmada beyanı alınan ve yargılama aşamasında hakkında husumet iddiasında bulunulmayan apartman sakini Hasan Kılıç’ın davacı ve eski eşinin fiilen birlikte yaşadığını beyan etmesi ve boşandıklarından haberdar olmaması, apartman yöneticisi olduğu anlaşılan eski eşin apartman panosunda asılı aidat ödeme duyurusunda ve su giderlerine ilişkin borç listesinde isminin yer alması, mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmasının da bu verileri destekler nitelikte olması ile 2008 yılında boşanmalarına rağmen 10/11/2010-28/03/2013 tarihleri arasında belirtilen adreste kayıtlı olduklarının anlaşılması karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı Yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.