Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17952 E. 2014/20942 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17952
KARAR NO : 2014/20942
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2009/644-2013/165

Davacı, 17/11/1992-31/01/2009 tarihleri arasında çalıştığı sürelerin 2/A’dan sayılarak itibari hizmet süresinden yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, davalı işyerinde 17.11.1992 lie 31.1.2009 tarihleri arasındaki çalışmalarının 506 sayılı Yasa’nın Ek 5/2 maddesi kapsamında itibari hizmet süresinin olduğunun tespitini ve bu süresinin hizmet süresine eklenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 17.11.1992 ile 1.10.2008 tarihleri arasında 1413 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun tespitine, 1.10.2008 tarihinden sonraki döneme ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı ..s.s. numaralı davalı işyerinde 17.11.1992 ile 31.1.2009 tarihleri arasında aralıksız çalıştığı, baskılı devre üretimi mahiyetinde olan işyerinde davacının görevinin lehimleme işi olduğu, mahkemece dinlenen tanıklarca, davacının plaket üzerine baskı yapılan işyerinde lehimleme bölümünde çalıştığına dair bilgi verdikleri anlaşılmıştır.
İtibari hizmet süresinden yararlanabilmenin yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın Ek 5/II. maddesidir. Anılan maddeye göre, sigortalıların itibari hizmetten yararlanması için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Bunlardan birinci koşul, işyeri koşuludur. Sözkonusu maddede, yapılan işin niteliğinden önce işyeri şartı aranmakta olup, davacının çalışmış olduğu işyerinin bu madde kapsamında sayılı işyerlerinden olmadığı ortadadır.
Somut olayda, davacının yapmış olduğu lehimleme işinden önce işyeri şartı itibari hizmet için arandığından, yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü birinci koşulun davacı yönünden oluşmadığı, davacının itibari hizmetten yararlanamayacağı açık-seçiktir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan D.. Ş..’ne iadesine, 23/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.