YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17692
KARAR NO : 2014/18283
KARAR TARİHİ : 22.09.2014
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı Türk vatandaşı iken yurt dışında geçen çalışmalarını 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanabileceğinin tespitine, 18 yaşını doldurduktan sonraki 15/09/1980 tarihinde çalışmasının Türkiye’de sigortalılık başlangıcına esas alınması gerektiğine , aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2)Dava, davacının Türk vatandaşı iken yurt dışında geçen çalışmalarını 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanabileceğinin tespiti ile 18 yaşını doldurduktan sonraki 15.09.1980 tarihli çalışmasının Türkiye’de sigortalılık başlangıcına esas alınması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
17/4/2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.
“3201 sayılı Kanun’da tanımı yapılmamış olmakla birlikte “sigortalılık süresi” kavramından “borçlanma kapsamındaki sürenin geçtiği ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış ya da çalışılmış kabul edilen (çalışmaya bağlı iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve benzeri nedenlerle) sürelerin anlaşılması gerekir. Eylemli bir çalışma bulunmadığı halde ilgili ülke mevzuatına göre belirli bir yaşın ikmali veya çalışmaya bağlı olmayan nedenlerle (analık, çocuk bakımı, okul eğitimi, meslek öncesi eğitim kursu) sigorta
kapsamında geçen sürelerin Kanun’un 1.maddesinde belirtilen sigortalılık süresi olarak kabulü mümkün değildir. Bu sürelerin koşulları bulunduğu takdirde işsizlik süresi veya ev kadını olarak geçen süre kapsamında borçlanılması mümkündür.
Somut olayda, davacının Türkiye’de sigortalılık başlangıcının Almanya’da ilk defa işe girdiği 15/09/1980 tarihi olarak tespitine karar verilmiş ise de davacının bu sigortalılığı fiili çalışmaya dayalı olmadığından, davacının eylemli çalışması 17/08/1981 tarihinde başladığından, bu tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti gerekirken okul eğitimi dönemi olan 15/09/1980 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan “15/09/1980” tarihinin silinerek yerine ” 17/08/1981 ” tarihinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 22/09/2014 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.