YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17652
KARAR NO : 2014/23372
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2014
NUMARASI : 2013/234-2014/427
Davacı murisi, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin bu nedenle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; 31/07/2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaşamını yitiren sigortalının haksahibi olan mirasçılarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar T.. ve V..’ a karşı açılan davaya bakma görevinin idari yargılama yasası hükümleri uyarınca idari yargıya ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava dilekçesinin reddine hükmedilmiştir.
Uyuşmazlık, görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Göreve ilişkin kurallar 6100 sayılı HMK m. 1 gereği kamu düzenindendir. Ayrıca, 05.12.1977 tarih, 4/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi, mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir. Görevin kamu düzenine ilişkin bulunmasının doğal sonucu, bu alan tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir alan değildir. Taraflar anlaşmak suretiyle, somut uyuşmazlık bağlamında görevli olmayan bir yargı yerini görevli hâle getiremezler. Görev ve yargı yolunun caiz olmasına ilişkin kurallar da HMK m. 114/1-b-c gereği bir dava şartı olup, bu kurallara aykırılık, hüküm kesinleşinceye kadar mahkeme ve Yargıtay tarafından re’sen gözetilir ve taraflarca da ileri sürülebilir (YİBBGK nun 04.02.1959 tarih, 1957/13-1959/5 sayılı kararı). Nitekim HMK nun 115/2. maddesi gereği mahkeme görevli olup olmadığını; HMK nun 355. maddesi gereği ise, istinaf mahkemesi kamu düzenine aykırılığı re’sen gözetir. Bunun için tarafların hükmü görevsizlik sebebiyle temyiz etmiş olmalarına dahi gerek olmaksızın, tarafların ilk kez Yargıtay’da ileri sürmeleri mümkündür. Bu nedenle görev, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biridir ve daha önce mahkemenin görevsizliği konusunda herhangi bir karar verilmemiş olsa bile, daha sonra bu hususun gözönüne alınması mümkündür.
Öte yandan, İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir.
İş Mahkemelerinin görevi 5521 sayılı Yasanın 1. maddesi ile düzenlenmiştir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları ile İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davaların da İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür.
İş Mahkemeleri özel kanunla kurulmuş olup görevleri istisnai nitelik taşıdığından 5521 sayılı Yasa’da sınırlı olarak sayılmış dava ve uyuşmazlıklar ile diğer yasaların İş Mahkemelerini görevlendirdiği dava ve işler dışındaki dava ve işlere İş Mahkemelerinde bakılamaz.
Somut olayda, davacılar murisi B.. D..’ in, davalı kurumda elektrik onarım ve tamirat işlerinde çalışırken 31/07/2012 tarihinde, davalılara ait yüksek gerilim direği üzerinde davalı kurum emir ve talimatıyla onarım yaptığı esnada dava dışı 3. kişiler olan iş arkadaşlarının elektrik akımı kontrol etmemesi ve kesmemesi nedeniyle direk üzerinde elektrik akımına kapılıp vefat ettiği, Sosyal Güvenlik Kurumu Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 06/12/2012 tarihli raporunda yapılan inceleme sonucu müteveffa B.. D..’ in 31/07/2012 tarihinde ölümle sonuçlanan kaza olayının 5510 sayılı yasanın 13. maddesi gereğince iş kazası olduğunun belirtildiği, davacılar murisi B.. D..’ in iş sözleşmesi ile çalışmakta olduğu esnada iş kazası geçirerek vefat ettiği anlaşıldığından iş kazası nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın giderilmesine yönelik eldeki davaya İş Mahkemesince bakılması gerektiği gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilerek dava dilekçesinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.