Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17631 E. 2014/26628 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17631
KARAR NO : 2014/26628
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2013/819-2014/283

Davacı, bağlanan yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davanın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 01/01/1981 tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı almaya başladığını, 01/01/1983 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında çalışıp 01.06.1998 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında da yaşlılık aylığına hak kazandığını, Kurumun 14.11.2011 tarihli yazısı ile, “506 sayılı Kanun kapsamındaki yaşlılık aylığını kestiğini ve 23/10/2001 – 22/12/2011 tarihleri arasında yersiz ödendiği belirtilen 61.208,69 TL aylığın, 32.384,00 TL faizi ile geri istediğini ve buna ilişkin ödeme emri gönderdiğini” belirterek, davacıya bağlanan yaşlılık aylığının iptaline ilişkin iptalin kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.12.1960 – 01.01.1981 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu, bu sigortalılıktan dolayı 01.01.1981 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığı, 5434 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı alan davacının 01.01.1983 – 31.07.1992 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu, 01.10.1992 – 31.12.1993 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğu, bu sigortalılıktan dolayı 01.06.1998 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığı, Kurumun davacının 506 sayılı Kanun kapsamındaki aylıklarını iptal ederek 23.10.2001 – 22.12.2011 tarihleri arasında yersiz ödenen 61.208,69 TL anapara ile 32.384,00 TL faizin ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mülga 506 sayılı Kanunun 3. maddesinin 2. bendinin C fıkrasında kanunla kurulu Sosyal güvenlik kurumlarında malullük veya emekli aylığı almakta iken bu kanuna tabii sigortalı bir işte çalışanların 78. maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerine 63. madde hükmüne göre SGDP de kesileceği ön görülmüş olup SGDP ödenmiş sürelerin bu kanuna göre sigortalılık süresinden sayılmayacağı da belirtilmiştir. Aynı Kanunun 85. maddesi uyarınca isteğe bağlı sigortalılık için de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almamak şartı gerekmektedir.
Buna göre 01/01/1981 tarihinden itibaren 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli aylığı alan davacının, 01.01.1983 – 31.07.1992 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında tüm sigorta kollarından prim ödeyerek sigortalı çalışması ve isteğe bağlı sigortalı olması mümkün değildir.
Yersiz ödemelerin iadesine ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Kanunun “Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili”ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Kanun içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Kanunun 96. maddesi ile 506 sayılı Kanunda yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Kanunun geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.
5510 sayılı Kanunun 96. maddesinde “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır.” denilmekle kurumca yersiz ödemelerin geri alınmasına ilişkin esas ve usuller belirlenmiştir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkelere göre, Kurumun, davacının 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığını geçerli kabul etmemesi ve bağladığı aylığı iptal ederek 23/10/2001 – 22/12/2011 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkları talep etmesine ilişkin Kurum işlemi ile buna bağlı olarak, davacının 23/10/2001 – 22/12/2011 tarihleri arasında aldığı yaşlılık aylıklarının iadesi gerektiğine ilişkin kabul kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ne var ki, davacı faiz talebine ilişkin işlemin de iptalini istemiştir. Davacının 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca çalıştığı, bu çalışmaların davalı Kuruma bildirilerek primlerinin yatırıldığı, her iki dosyanın Kuruma ait olduğu hususları da gözetilmek suretiyle, 23/10/2001 – 22/12/2011 tarihleri arasında almış olduğu yersiz yaşlılık aylıklarının faizine ilişkin iade borcunun kapsamı, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmü uyarınca belirlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.