Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/1751 E. 2014/15740 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1751
KARAR NO : 2014/15740
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2011/901-2013/755

Davacı, murisinin uğramış olduğu 01/08/2007 tarihli olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacılar murisi D. T.’in maruz kaldığı 01.08.2007 tarihli olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, davacıların murisi D. T.’in 01/08/2007 tarihinde elektrik çarpması neticesinde vefat etmesi olayının iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; olay tarihinde, davacılar murisinin davalı işverene ait işyerinde çalışmalarının görülmediği, davalı işverene ait 1125345 sicil numaralı işyerinden 08.08.2007 tarihinden itibaren çalışmaların bildirildiği, ancak bu çalışmaların daha sonra Kurum tarafından iptal edildiği, 21.06.2011 tarih, 122008/İNC:33 sayılı Müfettiş raporunda; “davacılar murisinin elektrik akımına kapılarak yaralandığı ve tedavi görürken vefat ettiği, ancak bir işverene bağlı olarak çalıştığı hususunda delil olmadığı, bu nedenle olayın iş kazası olmadığının” belirtildiği, müfettiş incelemesi sırasında ifadesi alınan Ş. Ö.’ın beyanında; davalı işverenin sigortalı işçisi olduğunu, olay günü izinli olduklarını, davacılar murisi ile olay günü ek iş yaparken ölenin elektrik akımına kapıldığını beyan ettiği, beyanı alınan davacı tanığının, davacı murisinin kimin işinde ne şekilde çalışırken elektrik akımına kapıldığını açıklamadığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını belirgin olarak olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 11/A maddesi oluşturmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası a)sigortalının işyerinde bulunduğu sırada b)işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla c)sigortalının, işveren tarafından görev ile başka yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d)sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıya hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için 1)sigorta olayına maruz kalan kişinin 506 sayılı Yasa’nın 2. Maddesi anlamında sigortalı olması 2) Sigorta olayının, maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
Somut olayda; davalı işyerine ait dönem bordrolarının getirtilmediği, müfettiş incelemesi sırasında çalışan olarak ifade veren Ş. Ö.’ın gerçekten davalı işyerinde çalışıp çalışmadığının araştırılmadığı ve ifadesinin alınmadığı, resen tanık araştırılarak ifadelerinin alınmadığı, dava konusu olay ile ilgili ceza soruşturması olup olmadığı, davacının davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı, olay günü izinli olup olmadığı, kazanın nerede meydana geldiği, kazanın meydana geldiği işyeri ile davalı işyeri arasında ilişki olup olmadığı, davacının kendi adına ve hesabına mı yoksa başka bir işverene mi bağlı olarak çalışırken kazanın meydana geldiğinin araştırılmadığı görülmüştür.
Yukarıda yazılı olan şekilde araştırma yapılmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının çalışması olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, müfettiş incelemesi sırasında çalışan olarak ifade veren Ş. Ö.’ın ifadesini almak, dava konusu olay ile ilgili ceza soruşturması olup olmadığını araştırmak, var ise getirerek delilleri bu dosyadaki deliller ile birlikte değerlendirmek, davacının davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı, olay günü izinli olup olmadığı, kazanın nerede meydana geldiği, kazanın meydana geldiği işyeri ile davalı işyeri arasında ilişki olup olmadığı, davacının kendi adına ve hesabına mı yoksa başka bir işverene mi bağlı olarak çalışırken kazanın meydana geldiğini açıklığa kavuşturarak sonuca göre davacının geçirmiş olduğu kazanın 506 sayılı Yasanın 11/A. maddesi kapsamında olup olmadığını tüm deliller birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.