Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17491 E. 2014/20746 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17491
KARAR NO : 2014/20746
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : Adana 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2013
NUMARASI : 2010/522-2013/652

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10/07/2006-08/05/2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 10.07.2006 – 08.05.2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 10.07.2006 – 01.04.2008 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz olarak hizmet akdine bağlı olarak asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işyerince düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum’a bildirilen çalışma bulunmadığı, davalı işyerinin 02.01.1995 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, bordro tanıklarının beyanlarından davalı şirketin bir işletme işyeri bulunduğu gibi ayrıca arazide çalışanlar da bulunduğu, bir kısım bordro tanıkları davacının davalı işyerinde çalışmasının bulunmadığını beyan ederken, tanıklardan birinin davacının çalışmalarını doğruladığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, yetersiz tanık beyanları ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı işyerinin, davacının talep ettiği dönemdeki bordrolarını dosya arasına alarak re’sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek, daha önce dinlenilen tanık beyanlarından davalı şirketin işletme işyeri yanında arazide çalışmalarının da bulunduğu anlaşıldığından bu hususu dinlenilecek bordro tanıklarından sormak, ayrıca davalı Kurum’dan davalı şirketin kayıtlı başkaca işyerilerinin bulunup bulunmadığını sormak, davalı şirketin kayıtlı başkaca işyeri bulunduğu anlaşılır ise bu işyerinin de dönem bordrolarını dosya arasına alarak re’sen tespit edilecek bordro tanıklarını dinlemek, davalı şirketten arazi işine ilişkin belgeleri isteyerek talep edilen dönemde şirket ile iş yapan kişi veya kurumlar tespit edilerek davacının çalışmalarına ilişkin bilgisi bulunabilecek iş sahibi/yönetici/çalışan gibi kişileri dinlemek, davacıdan ve dinlenilen bordro tanıklarından arazide çalışan ekipler ve bu ekiplerdeki işçilerin başında kimin bulunduğunu da sorarak bu kişileri de dinleyip toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan T. Plastik ve Metal San. Tic. Ltd. Şti’ye iadesine
21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.