Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17462 E. 2014/20960 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17462
KARAR NO : 2014/20960
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2010/542-2013/329

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 12.07.1985-24.6.1986 tarihleri arası davalı spor klübü nezdinde futbolcu olarak çalıştığının ve Kuruma eksik bildirilen sürelerin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının Kuruma bildirilen süreler dışında 1.5.1986-24.6.1986 tarihleri arası 54 gün çalıştığının tespitine fazla istemin ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç reddedilen talep yönünden dosyadaki bilgi ve belgelere uygun bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin bir kısmının hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı ve fiili çalışmanın bulunp bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun’un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun’un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasa’dan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı)
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı adına davalı Spor Kulübünce tanzim edilen 1.1.1986 tarihli İşe giriş bildirgesi Kurum kayıtlarında yer almadığından 1.1.1986 tarihi öncesi tespit isteminin hak düşürücü süreye uğradığının mahkemece kabul edildiği,davacının 1986/1 döneminde 120 gün .. sicil nolu davalı spor kulübünde sigortalı çalışmasının bulunduğu, bunun dışında tespit istemine konu dönemde başka bir işyerinde sigortalı çalışmasının bulunmadığı,davalı spor kulübünün 14.07.1972 tarihinde yasa kapsamına alınıp halen faaliyetine devam ettiği,davalı işyerinde 1985/2. ve 3. dönem bordrolarının Kuruma verilmediği, 1986/1. ve 2.dönem bordrolarının verildiği ,davacının adı geçen bu dönem bordrolarında yer aldığı,12.07.1985 tarihli sözleşme ile davalı ile davacı arasında 12.07.1985-31.05.1987 tarihleri dönem için profesyonel futbolcu sözleşmesi imzalandığı, 24.06.1986 tarihli fesihname ile davacı tarafından iş bu sözleşmenin feshedildiği,TFF kayıtlarına göre ;davacının 2.7.1984-30.06.1984 tarihleri arası G. G. Sporda,1.7.1984-1.7.1985 tarihleri arası A. Sporda, 12/07/1985-24.06.1986 tarihleri arası davalı E. Spor Klübünde ,1.7.1986-23.3.1987 tarihleri arası H. sporda ,24.7.1987-14.6.1988 tarihleri arası Taksimsporda ,24.6.1988-31.5.1990 tarihleri arası DSİ spor klübünde futbol oynadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının davalı spor klübünden Kuruma verilen İşe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarında bulunamaması nedeniyle 1.1.1986 tarihi öncesi tespit isteminin hak düşürücü süreye uğradığından bahisle bu dönem yönünden ret kararı verilmiş ise de,davacının davalı klüpte 1986/1 .dönemde 120 gün sigortalı çalışmalarının bulunması,kısmi sigortalı bildirim nedeniyle hak düşürücü süreden de bahsedilemeyecektir.
Yapılacak iş; E. Spor Klübünün (.. sicil nolu ) Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları (1985/2. ve 3. dönem bordroları verilmediğinden,1986/1. Ve 2. dönem bordroları)celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.