Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17424 E. 2014/25121 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17424
KARAR NO : 2014/25121
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2012/227-2014/441

Davacı, 21/07/2007 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve davalı Kuruma borcunu ödediğinden borçlu olmadığının tespitine, 01/08/2011 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere
göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 21/09/2007 tarihinden sonraki tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile davacıya 01/08/2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 4/b-4 maddesi ile “tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını”, 5510 sayılı Yasa’nın 6/i maddesi “Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin bu kanunun kısa ve uzun madeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılmayacağını”, 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi “tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruuluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği” 5510 Sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 2006 yılında başlayan ve halen devam eden kooperatif kaydına dayanılarak, Kurum tarafından devam ettirilen sigortalılığın iptal edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Davacının 01/11/1999 tarihinde tarım bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 1989-2007 yılları arası ve tekrar 08/12/2009 tarihinde başlayan ziraat odası, 2006 yılında başlayan kooperatif kayıtlarının bulunduğu, adına kayıtlı ve 2009 edinme tarihli 11 dekar arazi bulunduğu, 26/10/2007 tarihinde tarımsal faaliyete son verdiğine dair Kuruma dilekçe verdiği, 01/11/2007-30/09/2008 tarihleri arası SSK kapsamında isteğe bağlı sigortalılığı ile 1981-1993 ve Aralık/2008-Temmuz/20011 arası SSK’lı (5510/4-a) çalışmalarının bulunduğu, Kurumun kooperatif kaydına dayanarak tarım Bağ-Kur sigortalılığını 01/08/2011 tarihine kadar devam ettirdiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının nizalı dönemde kooperatif, ziraat odası ve tapu kayıtlarının bulunduğu dolayısıyla tarımsal faaliyete devam edip etmediği net bir şekilde belirlenmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının adına kayıtlı olan arazileri uyuşmazlık konusu dönemde kullanıp kullanmadığını araştırmak, dönemin köy muhtarı ve azalar ile yeterli bilgi ve görgüye sahip kişileri tanık olarak dinlemek, tarım müdürlüğüne destekleme alımı için müracatının bulunup bulunmadığını belirlemek, tarımsal kredi kullanıp kullanmadığını tespit etmek, ayrıca zabıta tahkikatı ile de ayrıntılı araştırma yaptıktan sonra diğer bütün delilleri birlikte değerlendirilip tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığını ortaya koymak, eğer tarımsal faaliyette bulunduğu anlaşılırsa, davacının, yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını (5510 s.Y. geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak) konusunda uzman bir kişi marifetiyle tespit ettirilip sonucuna göre, eğer tarımsal faaliyette bulunmadığı anlaşılırsa şimdiki gibi karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde ve eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.