Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17405 E. 2014/19937 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17405
KARAR NO : 2014/19937
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/592-2014/430

Davacı, isteğe bağlı Bağ-Kur’lu olduğu dönemlerdeki çakışan zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile çakışan dönemlerde isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının isteğe bağlı 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı ile çakışan 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının iptali ile bu sürelerde isteğe bağlı sigortalı kabul edilmesi ve emekliliğe hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 24/02/1998-30/11/2008 tarihleri arasındaki dönemde çakışan zorunlu Tarım Bağ-kur sigortalılıkları haricindeki dönemde isteğe bağlı Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine, davacının 01/12/2008-31/12/2008 tarihleri arasındaki dönemde 2926 SK uyarınca zorunlu Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine ve emeklilik talebinin davalı kurumca değerlendirilmesinekarar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir.
2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosya içindeki belge ve kayıtlardan, davacının 5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi uyarınca 01.10.2008 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalı olarak re’sen tescilinin yapıldığ ve muafiyet belgesine istinaden 4.7.2013 tarihinde sigortalılığının sonlandırıldığı, 23.8.2001-devam şeklinde ziraat odası kaydının ve tarım arazilerinin bulunduğu 1.4.1997-10.8.1997, 24.2.1998-30.9.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigorta primi ödemelerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık ise isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakışması halinde hangi sigortalılığa üstünlük tanınacağı hususunda toplanmaktadır.
Somut olayda; davacının ziraat odası kaydı ile dosyada bulunan diğer kayıt ve belgelere göre tarımsal faaliyet sabit olduğundan Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi uyarınca 01.10.2008 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemi yerindedir. 5510 sayılı Yasa’nın 51/2 maddesine göre ise zorunlu sigortalılık ile isteğe bağlı sigortalılığın çakışması durumunda ise zorunlu sigortalılığın geçerli olacağı hususu dikkate alınmaksızın davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddi yerine hükümde yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.