Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17381 E. 2014/27476 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17381
KARAR NO : 2014/27476
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2011/365-2013/358

Davacı, kurum işleminin iptaline, 01/09/1987-01/03/2005, 25/10/2005-26/01/2011 tarihleri arasında bağkur sigortalısı olduğuna 26/01/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının 01.09.1987 – 01.03.2005 ve 25.10.2005 – 26.01.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun ve 26.01.2011 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile; davacının vergi kaydı bulunmayan 01.09.1987 – 01.03.2005 ve 25.10.2005 – 26.01.2011 tarihleri arasındaki sürelerde 5510 sayılı kanunun 4/I-b bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edilmemesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, davacının 01.09.1987 – 01.03.2005 ve 25.10.2005 – 26.01.2011 tarihleri arasındaki sürelerde 5510 sayılı kanunun 4/I-b bendi kapsamında sigortalı olduğunun tespitine, davacının 26.02.2013 tarihi itibariyle prim borcunun olmadığı anlaşıldığından ödemeyi takip eden 01.03.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 26.01.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, bunun üzerine davalı Kurum kontrol memuru tarafından davacının kayıtlı olduğu Oda’nın defterlerinde inceleme yapıldığı, 13.06.2011 tarihli raporda; Oda tarafından ibraz edilen ve 22.07.2002 tastik tarihli üye kayıt defterinin tetkikinde; defterde tarih takibinin olduğunun, defterin 1984 tarihli kayıtları içerdiğinin, davacının kayıt sırasının öncesinde ve sonrasındaki kaytıtların müteselsil olduğunun, silinti-kazıntı olmadığının, ancak bu defterden önceki defterin yönetim kurulu kararı ile yakılarak temize geçildiğinin beyan edildiğinin, bu nedenle de davacının oda kaydının gerçersiz sayılması gerektiğinin bildirildiği, davalı Kurum tarafından kontrol memuru raporu esas alınarak oda kaydının geçersiz sayıldığı ve 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının vergi kaydına göre yeniden düzenlendiği, bu durumda davacının davalı Kurum tarafından 15.07.1984 – 01.09.1987 ve 01.03.2005 – 25.10.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı, 14.10.2008 – 31.01.2011 tarihleri arasında da isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edildiği, davacının 01.04.1979 – 25.12.1979, 15.07.1984 – 01.07.1986, 01.07.1986 – 01.09.1887 ve 01.03.2005 25.10.2005 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu, davalı Kurum tarafından geçersiz sayılan Oda kaydının ise 03.08.1983 tarihinden beri devam ettiği, sicil kaydı bulunmadığı, ilk prim ödemesini 28.01.2005 tarihinde yaptığı, Dairemizin 27.05.2014 Tarih ve 2013/8436 E, 2014/11458 K sayılı geri çevirme kararından sonra davalı Kurum tarafından; davacının 15.07.1984 – 26.01.2011 ( 26 yıl, 6 ay ) tarihleri arasında kesintisiz sigortalı sayılması halinde tahsis talep tarihi olan 26.01.2011 tarihi itibari ile 4.347,96 TL prim aslı borcu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş, ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş, ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Somut olayda; her ne kadar davalı Kurum tarafından davacının Oda kaydı geçersiz sayılmışsa da kontrol memuru raporundan; davacının Oda kaydına ilişkin defterde silinti kazıntı bulunmadığı, kayıt numarlarının müteselsil sıra izlediği anlaşıldığından, davacının oda kaydının geçrsiz sayılmasına ilişkin Kurum işlemi hatalıdır. Bu itibarla; mahkemece davacının Oda kaydı geçerli kabul edilerek 01.09.1987 – 01.03.2005 ve 25.10.2005 – 26.01.2011 tarihleri arasındaki sürelerde Bağ-Kur sigortalısı sayılması isabetlidir.
Ne var ki; davalı Kurum tarafından mahkemeye gönderilen 31.07.2012 tarihli yazı ile davacının 15.07.1984 – 26.01.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edilmesi halinde 31.01.2011 tarihi itibari ile 15.403,61 TL prim borcu bulunduğunun bildirildiği, davacı vekili tarafından yapılan itiraz nedeni ile davalı Kurum’a yeniden yazı yazılarak davacının yatırdığı 11.363,81 TL’nin mahsubu halinde prim borcunun bulunup bulunmadığının sorulduğu ve duruşma tarihi olan 26.02.2013 tarihinden önce bilgi verilmesinin istenildiği, davalı Kurum tarafından bu sefer davacının 26.02.2013 tarihi itibari ile prim borcunun bulunmadığı, 10.436,55 TL fazla ödemesinin bulunduğunun bildirildiği, mahkemece bu yazı esas alınarak sonuca gidildiği, ancak dosyada mevcut ekstrelerde davacının 11.363,81 TL yatırdığına dair bilgi bulunmadığı, Dairemizin yukarıda anılan geri çevirme kararından sonra da davalı Kurum tarafından; davacının 15.07.1984 – 26.01.2011 ( 26 yıl, 6 ay ) tarihleri arasında kesintisiz sigortalı sayılması halinde tahsis talep tarihi olan 26.01.2011 tarihi itibari ile 4.347,96 TL prim aslı borcu olduğunun bildirildiği, davacının prim borcunun bulunup bulunmadığı hususunda çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; daha önce davalı Kurum’a yazılan 14.01.2013 tarihli müzekkereye cevaben yazılan 26.02.2013 tarihli davalı Kurum yazısında davacının 26.02.2013 tarihi itibari ile fazla ödemesinin bulunduğunun bildirildiği, ancak Dairemizin anılan geri çevrime kararından sonra ise davalı Kurum’un 31.07.2014 tarihli yazısında davacının 26.01.2011 tarihinde 4.347,96 TL prim aslı borcu olduğunun bildirilmiş olması, dosyada mevcut eksrelerden de davacının en son 26.01.2011 tarihinde prim ödemesi yapmış olduğunun anlaşılması nedeni ile her iki yazı arasında çelişki giderilerek davacının 15.07.1984 – 26.01.2011 tarihleri arasında prim borcu bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.