Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17212 E. 2014/25120 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17212
KARAR NO : 2014/25120
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Amasya İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2014
NUMARASI : 2013/460-2014/343

Davacı, 02/10/2010-28/02/2011 tarihleri arasında yer alan 146 gün SSK hizmetinin geçerli sayılarak bu dönem Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptal edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 02/10/2010-28/02/2011 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali ile bu dönemdeki 146 günlük 5510/4-a kapsamındaki hizmetlerin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının önceden gelen sigortalılığının tarım Bağ-Kur sigortalılığı olması nedeniyle 01/10/2008 tarihinden sonraki 5510/4-a kapsamındaki çalışmalarının geçersiz olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1994-1998 ve 2000-2001 arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, ziraat odası kaydının devam etmesi nedeniyle Kurum tarafından resen 21/11/2008 tarihi itibariyle tescil edildiği ve 28/02/2011 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, tarım müdürlüğü kayıtlarına göre 2009 yılında doğrudan gelir desteğinden faydalandığı, 21/11/2009 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, adına kayıtlı 45 dekar arazi bulunduğu, 02/10/2010 tarihinden itibaren 5510/4-a kapsamanda çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır.
01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasanın 6/b maddesi ile tarım Bağ-Kur sigortalılarının “diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona ereceği” düzenlemesi ile tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile 506 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmaların çakışması halinde 506 sayılı yasa kapsamında çalışmalara üstünlük tanınacağının açıkca düzenlendiği,
01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde Sigortalının, 4. maddenin 1. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 01/03/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı Yasanın 33 maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde yapılan değişiklikle 01/10/2008 tarihinden önceki ilke benimsenmiş ise de, aynı yasanın geçici 33 maddesine göre değişikliğin yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2011 tarihinden önceki uyuşmazlıklara uygulanması mümkün olmamaktadır.
Ayrıca 5510 sayılı Yasa’nın 4/b-4 maddesi ile “tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını”, 5510 sayılı Yasa’nın 6/i maddesi “Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin bu kanunun kısa ve uzun madeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılmayacağını”, 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi ” tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruuluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği” 5510 Sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” kabul edilmiştir.
Somut olayda,mahkemece yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmadan sonucu gidilmesi hatalı olmuştur. Çünkü tarım müdürlüğü kayıtlarına göre tarımsal faaliyeti devam eden davacının tarımsal faaliyetinin 5510 sayılı Yasanın 6. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında kalıp kalmadığı hususunun araştırılması gerekmektedir.
Yapılacak iş; uyuşmazlık konusu olan dönemde tarım müdürlüğü, ziraat odası ve tapu kayıtları dikkate alınarak davacının tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını (5510 s.Y. geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak) konusunda uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle tespit ettirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.