Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17198 E. 2014/25103 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17198
KARAR NO : 2014/25103
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2014
NUMARASI : 2013/654-2014/408

Davacı, 01/09/1999-30/09/2008 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine 6111 sayılı kanundan yararlandırma hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/09/1999-30/09/2008 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasadan faydalanması istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/09/1999-31/12/1999 ve 01/08/2001-31/12/2001 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Yasaya ve diğer sürelere yönelik taleplerin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri, Tarım Bağ-Kur sigortalısının kısa süreli olarak SSK’na tabi çalışmasının tarım faaliyetinin devamına engel olmayacağı ve dolayısıyla bu hizmetler dışında tarım faaliyetinin kanıtlanması durumunda sigortalığın devam ettiğinin kabulü gerekeceği yönündedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin bulunmadığı, teslim ettiği ürünlerden ilk defa Agustos/1999 tarihi olmak üzere takip 2001 yılında prim kesintisinin yapıldığı, 01/10/2008 tarihinde 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının başladığı,1996 yılında ziraat odası ve kooperetif kaydının başladığı, 6111 sayılı yasaya yönelik süresi içerisinde Kuruma müracaatının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece verilen karar 01/01/2000-01/08/2001 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Dolayısıyla uyuşmazlık konusu dönemde prim kesintilerinin sürekli olduğu hususu dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 01/09/1999-31/12/2001 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine
24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.