Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17135 E. 2015/17364 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17135
KARAR NO : 2015/17364
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2011/273-2014/408

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/01/1984-01/04/1993 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalıya ait konfeksiyon atölyesinde 1.1.1984-1.4.1993 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının uyuşmazlık konusu dönemde davalıya ait işyerinde işe başadığına dair işe giriş bildirgesinin verilmediği, hizmetinin bildirilmediği, iş yerinde çalıştığına dair müfettiş tutanağı da bulunmadığı, 1.6.1990-10.9.1990 tarihleri arası 100 gün başka işyerinden bildirim yapıldığı, davalı işyerinden uyuşmazlık konusu dönemden sonra 10.3.1995-15.3.1995 ve 1.4.1997-10.10.1999 tarihleri arası çalışma bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı yasanın 79/8 maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, davacının 1.1.1984-1.4.1993 tarihleri arasında davalı işveren yanında geçtiğini iddia ettiği çalışmalarının; işe giriş bildirgesinin düzenlenmemesi ve kuruma herhangi bir şekilde hizmet bildirimi, ücretlerinden SGK ‘ya prim kesilmesi de söz konusu olmaması, yönetmelikte belirtilen belgelerin bulunmamasına göre, bu döneme yönelik hizmet tespiti isteminin dava tarihine göre hak düşürücü süreye uğradığı açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan C.. Ö..’e iadesine
30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.