Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/17048 E. 2014/21069 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17048
KARAR NO : 2014/21069
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2012
NUMARASI : 2008/499-2012/278

Davacılar murisinin geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, Z. K.’nın açtığı davanın açılmamış sayılmasına diğer davacıların davasının kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı kurum ve Dahili Davalı P. Cam San. Tic. A.Ş vekilleri ile M.. B.. tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların ve dahili davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıların 31.12.1998 tarihinde davalı işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun ve maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin önceki kararı davalı Kurum  tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “tefrike ilişkin işlemlerin yöntemine uygun yapılmadığı, dava dışı M.. B..’ün zorunlu hasım olduğunun gözetilmediği, bu şahsın davaya dahil edilmesi gerektiği, sanık sürücü M.. B..’ün yargılandığı ceza dosyasının dosya arasına alınması gerektiği, aralarında trafik konularında uzman bilirkişinin de yer alacağı bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği ”belirtilerek bozulmuştur.
Yerel Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı Kurum tarafından temyiz edilmiştir. Bu karar sigortalı olan işçiler yönünden hukuka uygun ise de hizmet akdi ile çalışıp çalışmadığı sabit olmayan davacılar açısından bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık iş kazasının olduğu tarihte davacılardan sigortasız olanlarının işveren nezdinde çalışıp çalışmadığı ve onlar açısından olay günü yaşanan kazanın iş kazası olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İş kazasının tespiti, giderek bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa’nın 11. maddesinden ve 5510 sayılı Yasa’nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması ve sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Yapılan işin yürütüldüğü iş yerinde, yapılan iş sırasında ve iş süresi içerisinde gerçekleşmesi gerekir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacılardan F. B. B.. T.. ve Z.. K..’nın davalı işyerinde sigortalı bildirimlerinin yapıldığı, diğer davacıların ve murislerin hizmet aktine dayalı bildirimlerinin olmadığı, hizmet tespitine ilişkin dava dosyalarının bu dosyadan tefrik edilerek yargılamaya devam edildiği, sigortasız davacıların ve murislerinin de P. C. San A.Ş.’ye ait fabrikanın su tesisatı yapım işinde davalı M.. B.. yanında işçi olarak olarak çalıştıklarını ve 31.12.1998 günü iş dönüşü sırasında davalının kullandığı araçta trafik iş kaza geçirdiklerini iddia ettikleri, davalı M.. B..’ün ise ise davacıların ve murislerinin işyerinde çalışmadığını ve dava konusu tarihte hatır taşımacılığı yaptığı sırada kaza geçirdiklerini savunduğu, 20.10.1999 tarihli kurum raporunda davacıların geçirdiği kazanın, tarafların nereden gelip gittiğinin belirlenememesi konusunda sonuca ulaşılamadığından iş kazası olup olmadığı hususunda bir kanaate varılamadığının belirtildiği, anlaşılmaktadır. Ayrıca trafik iş kazasının meydana geldiği tarih itibariyle hizmet akdine tabi çalışması olmayan kişiler için yargılaması devam eden hizmet tespiti davalarının sonucunun beklenmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, dava konusu trafik iş kazası sonucu yaralanan ve ölen kişilerden hizmet akdine dayalı çalışması olup olmadığı belli olmayanların hizmet tespiti davalarının sonucuna göre hizmet akdi ilişkisi olanlar belirlenerek, iş kazası olup olmadığı konusunda değerlendirme yaptıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de ifadesi alındığı ve iş kazası sonucu sağ olduğu anlaşılan Z.K.’nın kararda vefat ettiğinin ifade edilmiş olması hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden işverenlere iadesine
23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.