Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/16762 E. 2014/27510 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16762
KARAR NO : 2014/27510
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2014/161-2014/377

Davacı, 01/06/1987-31/01/1989 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, 01/03/2011 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 01.06.1987-31.01.1989 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 01.03.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını istemiştir.
Mahkemece,bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 04.05.1987 tarihinde Kurum tarafından res’en Tarım Bağ-Kur sigorta tescilinin yapıldığı, davacının 09.04.1981 tarihinden itibaren devam eder şekilde kooperatif kaydının bulunduğu, 01.04.1987-01.06.1987, 01.02.1989- 30.04.1989 tarihleri arasında kısa süreli SSK’lı çalışmasının bulunduğu ve 01.06.1987 tarihinde başlayan 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının davacının SSK’lı çalışmasının bittiği tarih olan 01.06.1987 tarihi itibari ile iptal edildiği, Kurum cevabi yazısından davacının 01.06.1987-31.01.1989 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması halinde tahsis talep tarihi itibariyle 197,91TL prim asıl borcunun olacağı anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma ilamı sonucunda davacının 02.06.1987-31.01.1989 tarihleri arasında Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi yerindedir.
Somut olayda; davacının ilk sigortalılık başlangıç tarihinin askerlik borçlanması ile 08.08.1977 olduğu anlaşılmakla, davacının yaşlılık aylığı şartlarının 23.5.2002 tarih ve 4759 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasa’nın geçici 81/C madde hükümlerine göre belirlenmesinin gerekmesi karşısında; 01.03.2011 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine şeklindeki karar doğru olmamıştır.
Çünkü; tahsis tarihi itibari ile 33yıl 3 ay 17 gün sigortalılığı bulunan davacının, 3600 gün prim ödeme gün şartını 2010 yılında tamamladığı, buna göre 506 sayılı Kanunun Geçici 81/C-b-bc maddesi uyarınca 58 yaşını doldurmuş olması şartıyla yaşlılık aylığına hak kazanacağı anlaşılmaktadır. Her ne kadar tahsis talep tarihi itibariyle davacıya ait cüz’i miktarda prim aslı borcu mevcut ise de miktarın cüz’i olması ve bu miktarın her zaman bağlanacak aylıktan tahsil edilebilir olması gözetilerek 01.01.1956 doğumlu olan davacının, 58 yaşını 01.01.2014 tarihi itibari ile tamamlayacağından tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanamadığı gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 01.01.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.