Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/16706 E. 2015/16170 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16706
KARAR NO : 2015/16170
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : Samsun 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2014/92-2014/346

Davacı, 4/b maddesi kapsamındaki sigortalılığının iptaline, yaşlılık aylığının kesildiği tarihiten itibaren tekrar bağlanmasına, Kuruma borcu ve iade yükümlülüğü olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının Bağ-Kur sigortalılığının 31.07.2009 tarihinde sona erdiğinin ve bu tarihten sonra prim borcu bulunmadığının tesbiti, kurum işleminin iptali ile kesilen yaşlılık aylığının tahsiline ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmişse de varılan bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının limited şirket ortaklığının devam etmesine rağmen şirket ortaklığı nedeniyle oluşan vergi kaydının sona ermesi halinde Bağ-Kur sigortalılığınını nasıl etkileyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 3165 sayılı Yasa ile değişik 24.maddesinin 1/d bendine göre,Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; Limited şirketlerin ortakları,bu kanuna göre sigortalı sayılır.Aynı Yasa’nın 25/c bendine göre ise, bu kanuna tabi sigortalılık, Şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona erer.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4/b-3.maddesine göre, Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, sigortalı sayılırlar.Aynı Yasa’nın 9/b-3.maddesine göre, Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin
komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının Ticaret Sicili Memurluğunca tescil edildiği tarihten, itibaren sona erer.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 20.04.1982-30.10.1982, 01.11.1982-31.12.1982, 25.06.1984-16.05.1985, 07.03.2005-30.11.2005 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-kur sigortalısı olduğu, 20.04.1978 tarihinden itibaren kesintili şekilde 506 Sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu ve 21.12.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, 01.04.1982-31.10.1982, 01.11.1982-31.12.1982,07.03.2005-30.11.2005 tarihleri arasında vergi kaydı olduğu, 17.08.2005-16.03.2011 tarihleri arasında Ticaret Sicili kaydı olduğu, 19.08.2005-16.03.2011 tarihleri arasında Ticaret ve Sanayi Odası kaydıınn bulunduğu, Kurum tarafından 14.01.2009 tarihinden itibaren davacının Agahşah Pet. Tur. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ortaklığının devam etmesi nedeniyle 14.01.2009 tarihinden itibaren 1479 sayılı yasa kapsamına tekrar alınıp yaşlılık aylığının kesildiği, 01.01.2012-23.11.2013 arası yersiz ödeme yapıldığı gerekçesiyle 24.210,28 TL nin davacı adına borç kaydedildiği, sözkonusu şirketin vergi kaydının 31.07.2009 tarihinde resen kapatıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 1479 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasa uyarınca sigortalılık koşullarının devam edip etmediğinin tesbiti yönünden davacının ortağı olduğu Agahşah Pet. Tur. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin kaydının ve davacının şirket ortaklığının devam edip etmediği tesbit edilmeden, sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Yapılacak iş, a)yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler özellikle 5510 sayılı yasanın sigortalılığın sona erme hallerini düzenleyen 9/b-3.maddesi dikkate alınarak, davacının ortağı olduğu Agahşah Pet. Tur. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ’nin Ticaret Sicil kaydının ve davacının şirket ortaklığının devam edip etmediğini ilgili Ticaret Sicili Memurluğundan sormak, hisse devri olup olmadığını araştırmak, şirket kaydının ve davacının şirketteki ortaklığının devam ettiğinin tesbit edilmesi halinde davacının limited şirket ortaklığı dolayısıyla 5510 sayılı Yasanın 4/b maddesi kapsamındaki zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı koşulları devam ettiğinden bu dönemde Esnaf Bağ-Kur sigortalı olduğunu kabul etmek,
b)Ancak 5510 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi ve/veya 6645 sayılı Yasanın 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 63. maddesi uyarınca “davacının 12 ay ve daha fazla prim borcu varsa 5510 sayılı Yasanın 4/b kapsamındaki sigortalılığının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle durdurulması ve prim borcunun ait olduğu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmemesi ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmeyeceği… ” gerektiğinden, davacının Bağ-Kur’a yaptığı prim ödemelerini sormak, 5510 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi ve/veya 6645 sayılı Yasanın 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 63. maddelerindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmak ve çıkacak sonuca göre davacının prim borcu ve yaşlılık aylığına ilişkin taleplerini değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.