Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/16679 E. 2014/20796 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16679
KARAR NO : 2014/20796
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : Gönen(Balıkesir) Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2009/305-2013/166

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15/10/2007-01/06/2008 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı SGK’nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, 15.10.2007-01.06.2008 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davalıya ait iş yerinde Aralık 2007 ayına ait 4 gün, Ocak 2008 ayına ait 15 gün, Şubat 2008 ayına ait 15 gün, Mart 2008 ayına ait 15, Nisan 2008 ayına ait 15 gün, Mayıs 2008 ayına ait 15 gün olmak üzere toplam 79 gün olmak üzere çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının, 19.12.2007-21.01.2009 tarihleri arasında işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kurum’a kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Ayrıca, işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Dosya içerisinde mevcut, yazılı belge niteliğindeki imzalı ücret bordrolarında davacının kısmi çalışmaları yer almış ve Kurum’a da aynı şekilde bildirim yapılmıştır. Ayrıca, yargılama sırasında davacı yanca ücret bordrolarındaki imzaların davacıya ait olduğu da kabul edilmiştir. Davacının imzasını içeren yazılı belgenin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Bu nedenle 2008 yılının 2., 3., 4. aylarına ait imzalı ücret bordrolarına geçmiş sürelerle ilgili olarak (bu aylar 30 güne tamamlanamayacağından) istemin reddine karar vermek gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı SSK’nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.