Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/16669 E. 2014/19192 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16669
KARAR NO : 2014/19192
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2013/82-2013/286

Davacı, Kurum işleminin iptaline, ölüm aylığına hak kazandığının tespitine, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının 26.12.2012 tarihinde vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı bağlanmasına dair istemini reddeden Kurum işleminin iptali, davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ve hak kazanılan aylıkların yasal faizleri ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının murisi olan eşinin 25.12.2012 tarihinde vefat ettiği, davacının 21.01.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, murisin 11.10.1978 – 21.10.2009 tarihleri arasında 479 gün 506 sayılı Yasa kapsamında hizmeti bulunduğu, 425 gün de askerlik borçlanması yapıldığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 32/2-a maddesinde ölüm aylığının; en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda ise; davacı murisinin her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödemesi bulunmadığından, davacının ölüm aylığına hak kazanamayacağı göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.