Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/16238 E. 2014/24411 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16238
KARAR NO : 2014/24411
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ : Manisa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2011/112-2013/325

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum ve S.. Ş.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 01/06/2004-08/10/2008 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/06/2004-27/02/2007 tarihleri arasında davalı S.. Ş.. ‘ ye ait 1027348 sicil numaralı işyerinden, 28/02/2007- 08/10/2008 tarihleri arasında davalı S.. Ş..’ ye ait 108.. sicil numaralı işyerinden kısmi süreli hizmet bildiriminin yapıldığı, davacının davalı işyerlerinde çalıştığı 2004 yılı 6 ila 12. aylar, 2006 yılı 1-2-5-6-8-9-10-11-12. aylar, 2007 yılı 1 ila 12. aylar, 2008 yılı 1 ila 7. aylara ilişkin imzalı ücret bordrolarının bulunduğu, yine davalı işyerlerindeki aynı çalışma tarihleri ile bu tarihlere ek olarak 2005 yılı 1 ila 12. aylara ilişkin istihkak sahibi yazılı ve imzalanmış belgelerinin sunulduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Yapılacak iş, davacıdan davalı işveren tarafından dosyaya sunulan imzalı ücret bordroları ve istihkak sahibi yazılı belgelerdeki imzalara bir itirazı olup olmadığını sormak, imzaya itiraz edilmesi halinde imzalı ücret bordrolarındaki ve imzalı istihkak sahibi yazılı belgelerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığını belirlemek için imza incelemesi yaptırmak, imzaların davacıya ait olduğu tespit edilen ücret bordroları ile istihkak sahibi yazılı belgeleri olan dönemlerde imzalı belgelerdeki kadar, imzalı ücret bordrosu veya istihkak sahibi yazılı belge olmayan veya olup da imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde ise bu dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden S.. Ş..’ne iadesine, 18/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.