Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/16206 E. 2014/28414 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16206
KARAR NO : 2014/28414
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2012/383-2014/247

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacıların davasının davalı İ.. D.. yönünden reddine, davacı M.. K.. ve F.. K..’in maddi tazminat ile ilgili taleplerinin reddine, davacı M.. K.. ve S.. K..’in tedavi gideri ile ilgili taleplerinin davalılar O. İnşaat Ltd Şti, A.. Y.., H.. A.. ve A.Sigorta AŞ yönünden reddine, davacı M.. K.. ve S.. K..’in tedavi gideri ile ilgili taleplerinin dahili davalı Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden kabulüne, davacıların manevi tazminat taleplerinin davalılar H.. A.. ve A. Sigorta AŞ yönünden reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin davalılar O. İnşaat Ltd Şti ve A.. Y.. yönünden kısmen kabul ve kısmen reddine, 26.193,41 TL tedavi giderinin 25/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalı Sosyal Güvenlik Kurumundan alınarak davacılar M.. K.. ve S.. K..’e verilmesine, davacı M.. K.. yönünden 15.000,00 TL, davalı F.. K.. yönünden 15.000,00 TL, davacı S.. K.. yönünden 10.000,00 TL, davacı K.. Ç.. yönünden 10.000,00 TL ve E. K. Yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar O.. Ş..’nden ve davalı A.. Y..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine karar verilmiştir.

Dava açılırken S.. B.. davalı olarak gösterilmemiş, yargılama sırasında davacı vekili tarafından 04.02.2014 tarihli dilekçesi ile Kurumun davaya dahil edilmesini talep ettiği, dahili dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya devam olunduğu ve Kurumun dahili davalı olarak kabulüyle aleyhine hüküm kurulmuş ise de

Türk Usul Hukuku Sisteminde, bazı istisnai haller dışında, “dâhili davalı” müessesesi bulunmamaktadır. Mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebilir. İhtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu hallerde, bir dava açıldıktan sonra davalı tarafı değiştirmek ya da mevcut davalı taraf yanına bir başka davalı taraf ilave etmek, ıslâh suretiyle dahi mümkün değildir. Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması olanağı yoktur. Somut olayda, sorumlu olanlar arasında mecburi dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca da hakkında harcı yatırılarak usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmayan ve mevcut hali ile ihbar olanan konumunda bulunan Kurumun dahili davalı olarak kabulüyle aleyhine hüküm kurulması doğru olmamıştır.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı Kurum’a iadesine, 25.12.2014 günü oy birliği ile karar verildi.