Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2014/16167 E. 2014/25995 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16167
KARAR NO : 2014/25995
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2011/93-2013/1060

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin her iki davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davacının ve davalı SGK’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; 02.01.2011 tarihinde iş kazası geçiren davacının maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının maddi tazminat alacağı olan 22.826,77 TL’nin olay tarihi olan 02.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve 17.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02.01.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davanın ilk olarak sadece davalı T. Mermer San. Tic. Ltd. Şti.’ne karşı açıldığı, daha sonra 17.02.2011 tarihinde aynı nedenlerle ancak sadece maddi tazminat talebi yönünden davalı SGK’ya karşı ayrı bir dava açıldığı ve her iki davanın birleştirildiği, 1984 doğumlu davacının 02.01.2011 tarihinde iş kazası geçirdiği, davalı Kurum tarafından davacının maluliyet oranının % 11 olduğunun bildirildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 25.11.2011 tarihli raporda; işverenin % 80, davacının % 20 kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 297/2 maddesinde düzenlenen; “ Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. ” hükmün göre mahkemelerin taleplerden her birini karşılama yükümlülüğü düzenlenmiştir.
Somut olayda ise; asıl dava ile birleşen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.